16. yüzyıldan günümüze kadar kahve yapımında ve sunumunda kullanılan eşyalar Kapadokya’da açılan bir müzede sergileniyor. Türkiye’nin ikinci, Kapadokya bölgesinde ilk olan Kapadokya kahve müzesi, ziyaretçilerini geçmişe götürüyor.

Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa köyünde bulunan bir otelde açılan Kapadokya Kahve Müzesinin açılışını Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, protokol üyeleri ve davetliler birlikte yaptı. Müzede özellikle 16. ve 17. yüzyılda kahve yapımında kullanılan eşyalar dikkat çekiyor.

‘Tarihi ürünlerin yurt dışına çıkışını engelledik’

Türk kahvesi kültürünü hem gelecek kuşaklara hem de gelen buradaki yerli ve yabancı misafirlerimize doğru bir şekilde anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Müze Müdürü Semih Yıldırım; “Amacımız Türk kahvesine ait olan eserlerin yurt dışına çıkmasını engellemek, bunu bir müze çatısı altında toplamak. Türk kahvesi kültürü çok önemli bir kültür. Türk Kahvesi, Dünya’nın aslında kahve tarihinin başlangıcı bir ürün” dedi.

‘T ürk kahvesi kültürünü yansıtmaya çalışıyoruz’

Kahvenin maddi ve manevi öneminin yanında ekonomik anlamda da önemli olduğunu aktaran Yıldırım; “Kahve yapımında kullanılan ekipmanları bu müzelerde sergileyerek, hem gelecek kuşaklara aktarma hem de Türk kahvesinin manevi kültürüne katkı sağlamak istiyoruz. Bu amaçla bu müzeyi kurduk. Türkiye’de ilk hatta dünyada da ilk diyebiliriz. Çünkü Türk kahvesi anlamında böyle bir müze oluştu. Dünyada farklı örnekleri var ama herkes kendi kültürünü anlatıyor. Biz de Türk kahvesi kültürünü anlatmak adına burada çok değerli bir koleksiyonu müze şeklinde oluşturarak gelen misafirlerimize aktarıyoruz. Türk kahvesi Dünya’da petrolle beraber en fazla ticareti yapılan ürün. Sudan sonra en fazla içlen içecek. Dolayısıyla maddi - manevi kültürünün yanı sıra ekonomik ve manevi anamda etkisi var" ifadelerini kullandı.

4 asırlık ürün de sergileniyor

Müzede bulunanlar hakkında bilgiler veren Semih Yıldırım; “Müzemizde 16.yüzyılda başlayıp 17-18 yüzyıla ait çok önemli eserler var. Koleksiyonumuz da ilk kahve değirmeninden çok özel el yapımı yüzyıllara meydan okumuş ve günümüze kadar ulaşmış kahve fincanlarımız, kahve kavurma tavalarımız, yine asırlık hale gelen çok önemli kahvenin ilk kavrulduğu aletler, özel değirmenlerimiz ve ahşap değirmenlerimiz var. ’Kahvedanlık’ dediğimiz kahvenin sunumunda kullanılan özel cezvelerimiz var. Bunun gibi tamamen hepsi belli bir yıla dayanmış çok eskilere dayanan çok özel eserleri burada sergiliyoruz” diye konuştu. Türk kahvesin en önemli özelliği, Dünya’nın ilk kahve pişirme yöntemi. İlk Osmanlı topraklarına geldiği zaman kahve kavrulup, öğütülüyor ve cezvelerde pişiriliyor. Dolayısıyla kahve kültürü de bunun üzerine bina ediliyor" dedi.

Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel de kahvenin hatırın çok yüksek olduğunu belirtti. Becel; “Kahve kültürü bizim toplumumuzun vazgeçilmez kültürlerinden bir tanesi. Türk toplumunda da kahvenin çok önemli bir yeri var. Kahvenin kırk yıl hatırı var. Kahvenin hatırı kesinlikle içtikten sonra artacak. Kahvenin zorluğunu da görünce kahvenin 40 yıl hatırı olmasının anlamını da çözmüş oluyorsunuz. Türk kahvesi hakikatten meşakkatli bir süreçten geçiyor. Biz öğütülmüş halini içtiğimiz için, öğütülünceye kadar ki sürecini bilemiyoruz, çok değerli ve dönemleri de anlatıyor, tarihte de bir yolculuk oldu bizim için. Kahvenin de tarihte ki yolculuğunu anlatan bir çalışma olmuş" ifadelerini kullandı.

AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz de yaptığı açıklamada; “Müzeyi gezerken kahvenin aslında ne kadar büyük bir kültür olduğunu gördük. Kahve fincanlarından, kahvenin öğütülmesinden, kahvenin gelişinden tarihinden ve öğrendik ki sudan sonra en çok tüketilen gıda, bu da çok önemli. Kapadokya’ya yakışır bir müze oldu" şeklinde konuştu.