banner4
18.05.2020, 13:49

KORONA GÜNLERİNDE ANLAM ÇIKMAZI

Yaşadığımız günlerin tarihin akışı üzerine düşünmeyi kendiliğinden tetiklediğini söylemek abartı olmaz. Temelde içinde yaşadığımız uygarlığın sınırlarını göstermiş olması da bir istisna hali olarak kaydedilmelidir. Gerçi bunun uygarlığın sadece yirminci yüzyıl boyunca yaşadığı tek istisna hali olmadığı da söylenebilir.

İnsan yaşamının derinden etkilendiği dönemler değişim ve dönüşümün de kalp atışlarının artığı momentlerdir. Yaşadığımız günlerin en belirgin ifadesi insan yaşamının bir virüs tarafından adeta bir hapishaneye maruz bırakılmış olmasıdır. Virüs yaşamın sürdürülmesi için hürriyetlerin kısıtlanmasını sıradan bir faaliyete dönüştürdü. Kitleler sessizliğin derinliğine gömüldü. Üstelik bu durumun gerçekleşme süreci kitleler için gönüllü eylem olarak karşılık buldu. Aslında virüs ortada dolaşan bir hayalet değildi. Ölümün meydan okuması olarak uygarlığın bilincinde köklü bir karşılık bulmasıydı. Modern uygarlık ölüm düşüncesini geriletmesiyle insan bilincinde bir anlayışı tetiklemişti. Modern bilim,tıp,ve onlarda değer ve zenginlik ölümü sanki yenmişti.Bu durum modern insanın belki de kibrinin  bir karşılığıydı. Aries’in  ‘’Batılının Ölüm Karşısındaki Tavrı’’ çalışması ölüm düşüncesinin insan bilincindeki izlerini takip ederek bir uygarlık analizi ortaya koymaya çalıştı. Bu ölümün adeta sürgüne gönderilmesiydi. Uygarlık ölüme karşı zafer kazanmıştı. Modern tıbbın hayatımızdaki egemenliği de böylece oluştu. Sağlık bir kiliseye dönüştü.

Modern uygarlık; bilim ve teknolojik başarısı, gökdelenler, kıtalararası füzeler, insanın içinde kaybolduğu kentleriyle ve başka bir sürü göstergelerle âdete ölümün sürgün edildiği bir evrene insanı yerleştirdi. Bu aşırılaştırılmış antromorfik evren filozof tarafından ‘’ varlığın unutuluşu’’ olarak tarif edilmişti. İnsan varlığın ve anlamın rahminden hiçliğin çölünde uygarlığın konforunda sahteliğin dansıyla çevrelendi. Nesnelerin hakimiyeti ölümün sürgün edildiği bir tezgahın sıradanlığını unutturan bir bilinci istihdam eder. Pandemi günlerinin belki de çok sonradan duyulacak çığlığı insanın nesnelerin esaretine karşı anlamın geri dönüşü olacaktır.

İnsan hayatta kalmaya çalışıyor. Pandemi günlerinde uygarlığın görkemli şehirleri de modern nihilizmin de çöküşünün sessizliğine teslim oldu. Uygarlık virüsün meydan okuması karşısında bilimi bütün şiddetiyle göreve çağırdı. Virüsün kaynağına ilişkin dedikodular ve spekülasyonlar bile modern uygarlığın tehditlerini gizlemeye yetmiyor. İnsan eve döndü. Metanın kutsalı olan piyasa diyalektiği de tarihin bir ironisine dönüştü.

Amerika’yı keşfeden, uzaya fetihler düzenleyen uygarlık insanın anlamı konusunda ürettiği postmodern perdelemelerde yırtılmış oldu. Ölmeyecekmiş gibi gökdelenler inşa eden insan kendisini ölümün meydan okumasıyla karşı karşıya buldu. Pandeminin yarattığı ontolojik panik İnsanın anlamı konusunda belirsizliği karşı konulamaz bir seviyeye taşıyarak modern uygarlığın camdan kulelerinin yıkılmasına yol açmıştır.

Kaos ve düzensizliğin düzenini covitleyen bir yarı canlı neo-liberalizmin ve çürümüş kapitalizmin elitlerine ait sinir uçlarını kesti, körleştirdi.

Toplumsal inşası için gerekli  rızanın zorunlu  illüzyona dönüşmesine sebep oldu. Bunlara ait medyatik araçsallar değişime uğradı. Bilgi ve sermaye monopolleri standartsız bir algı yönetimine yöneldiler. Birey fildişi kulede  atomize edildi. Toplumun kontrol mühendisleri şaşı kaldılar.

Yorumlar (1)
Erkul 4 yıl önce
Türk İslam düşüncesi sanıldığının aksine nekrofilik (ölüsever )değildir.Ancak ölümün yaşamın bir parçası olduğu kültürümüzde sürekli vurgulanır .Bu yüzden çoğu toplumun aksine mezarlıklar şehirlerimizle içiçedir.Bize ölümü unutmamayı tekrar eder.Batı mezarlıkları gibi ürkütücü de değildir.Edmondo de amicis İstanbul kitabında (çocuk kalbinin yazarı 1800 lerin sonunda geldiği )Türkler mezarlıklarda piknik yapıyor demiştir.Servileri ,hayatın sonu olduğunu fısıldayan meltemleriyle her biri soyut heykel olan sade taşları ile mezarlıklarımız bile huzur vericidir.Elinize emeğinize sağlık başkanım çok güzel yazı olmuş
12
az bulutlu