KİMDİR MÜSLÜMAN

Elbette kitabi ve akademik bir çok tanım ve açılımı vardır ve bir çoğunun çoğunluğuna katılmakta mümkündür. Neki ben olay ve tanımlamanın pratik ve sosyolojik boyunu üzerine hassasiyet göstermek ve neyin ne olduğunu izaha gayret ederken bir diğer taraftan neyin ne OLMADIĞINI da açık etmek istiyorum.

Kimdir Müslüman!?

Müslüman evvela ve mutlaka bir kimlik,kişilik, tavır, tutum ve duruş sahibidir. Bu tavır ve tutum alışılagelmiş bir tavır, tutum ve duruş olmaması hasebiyle belirgindir, dinamiktir, üretken, kırılgan, hassas ve duygu yüklüdür.

Müslüman cesaret sahibiri.

Müslüman erdem sahibidir.

Müslüman, maslahatı değil hakkı, hakikati ve hukuku önceleyen kişi demektir.

Müslüman, geçici olanı kalıcı olana tercih etmeyecek kadar vakarlı, onurlu ama özellikle de zeki ve akıllı kişi demektir.

Müslüman, elbette hata yapabilen, yanılabilen, günah işleyebilir bir kişi olmakla birlikte, farkına vardığı anda aslanlar gibi ama'sız, fakatsız, lakinsiz özür dileyen, tevbe eden, hak sahibinden affını talep eden, ve nihayetinde toplumsal huzur, barış, hak ve hukukun savunucusu ve bizatihi teminatı olan kişi demektir.

Ama Müslüman özellikle ve özellikle aldatıldığını, kandırıldığını, istismar edildiğini, pislik ve aşağılık emeller uğruna kulanıldığını anladığı an bu aşağılık gürüh ile arasına hatırı sayılır mesafe koyan, yaptığı hataların maliyetinin ne olduğunu kavrayan ve telafisi için canhıraş gayret eden kişi demektir.

Müslüman, Kâr ve zarar ilişkisini iyi kavramış, pis ile temiz ayrımına hakim, cömertlik ile israf arasında ki mahiyet farkının hakkı ile farkında olan ve dolayısıyla pislikten uzak, cömert ve her türlü israf ilişkisiyle mesafeli kişi demektir.

Müslüman, hiç bir risk ve maliyet içermeyen işler içerisine giren, buradan da hatırı sayılır sevap elde edeceğini zanneden kişi olmaması hasebiyle gereksiz ve getirisi olmayan malayani işlerden ırak ve uzak kişi demektir.

Müslüman, pısırıklık, korkaklık, omurgasızlık, haysiyetsizlik ve kimliksizlik ile İslam arasından hem derin ve hem de önemli aralıkların olduğunu biliyor olması hasebiyle cesaretli, onurlu, ben değil biz diyen, biz demenin bilincinde olan kişi demektir.

Müslüman, illaki ve mutlaka hakkını ve haddini bilen, haddini aşmamakla birlikte hak yemeyen ama hakkının da erdemli bir müdafisi olan; bu uğurda vereceği her çabanın en erdemli ve getirisi en yüksek ibadetler silsilesinden olduğunu kavramış kişi demektir.

Müslüman, feraset ve basiret ehli olması dolayısıyla hem geçmişe, hem güne ve hem de geleceğe zum tutabilen, olomuşlar ve olabilecekleri kestirebilen ve dolayısıyla hakikat arz eden önermeler ve çözümler ortaya boyabilen kişi demektir.

Müslüman, heybetli bir dinin müntesibi olduğunun farkında olan ve bu farkındalık  dolayısıyla bu heybetten nasiplendiği için herhangi bir gölge (!) altına sığınmayı kendisi için zül addeden kişi demektir.

EY MÜSLÜMANLAR !

KELİME İ ŞEHADET İLE İSLAM OLDUĞUNUZU KABUL ETSEK BİLE BİR TAVRINIZ, DURUŞUNUZ, HAKSIZLIK VE HUKUKSUZLUK KARŞISINDA FEVERAN ETMEYEN BİRKALP VE VİCDANINIZ YOK İSE BİLESİNİZ Kİ KURTULUŞ REÇETENİZ DE DEĞİLDİR.

KİM MÜSLÜMAN DEĞİLDİR !? DİYE BİR BAŞKA YAZI DAHA KALEME ALMAMA GEREK KALMADI SANIRIM...