banner4
02.04.2020, 22:00

KENDİ KENDİME DÜŞÜNCELER (ADALET ÜZERİNE…)

“Hakkın savunucusu olduğum hukukçu mesleğimde; bir hakikatin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilirsem; bir kötülüğe engel olup, haksızlığı ortadan kaldırabilirsem; bir karanlığa ışık olup, kültürümüzü aydınlatabilirsem; kendimi mutlu ve bahtiyar sayacağım...

Tek gayem, adalet ve erdem yolunda, insanlık için bir iz; hatalarıma bedel, değerli bir eser bırakabilmek...

***

Benim savaşım; ilmin izzeti, fikrin sentezi, hak ve hakikatin hatırı, adaletin tesisi ve insan onurunun korunması, üzerinedir.

***

Benim isteğim; okuduğum, bildiğim, anladığım hukuk ötesi, daha iyi bir hukuk var edebileceğimiz, yaşayan hukuk felsefesi...

***

"Adalet ilkesi" bende öyle 'ikon' haline gelmiş ki ona 'sadakatsiz' davrananları, ihanet etmiş gibi görüyorum ve kabul edemiyorum.

***

Talebim; 'pozitif hukuk' değil, hukukun ruhudur: Zihniyetin, duygunun, bilincin ve kültürün değişimi ile "yaşayan" bir hukuktur.

***

Gerçek adaleti, saf aklın bakışı, vicdanın sesi, ‘ideolojik düşünce ile değiştirilemez’ hukuk delillerinde bulacağız…

***

Hukukçu olmanın anlamı, öğrendiğin ideal değerleri uygulamaktır.
Hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çalışan birisi olarak, temel felsefem, Kant gibi; "Öyle bir karar ver ki bu karar, hukukta genel bir ilke olsun" şeklindedir.

***

Adalet düşüncesi; haksızlıklar karşısında şüphe etmeyi, eleştirel düşünmeyi ve hakça daha iyi bir düzen kurmayı bizden bekler…

***

Devletin değil, "toplumun hukuk kültürü" kazanması durumunda,
"yaşayan bir hukukumuz" olacaktır…

***

Hukuk felsefesi olmadığı yerde, ‘eleştirelsizlik ve tutarsızlık’ üzerine kurulu 'yanlış bilinç' düşünme yeteneğimizi esir alır…

***

Haksızlığı, hak sananlara karşı, hak mücadelesi vermek, aynı zamanda Hakk'a taraf olmaktır.

***

Günümüzün hukukçuları; hiçbir ideolojinin kör ve katı sözcüsü olmadan, objektif adaleti ve yüksek değerleri uygulamalıdır…

***

İçimizdeki iyi ahlâk ile dışımızdaki doğru hukuk, uyumla bütünleştiği koşulda, çelişkiden kurtulup, özgür ve gerçekçi olacağız...

***

Empatik yeteneğimiz güçlendikçe, "hassas hukuk duygusu", bizi "haksızlık" yapmaktan uzak tutacaktır...

***

Hukuk kültürü, neyin hak, neyin adalet olduğunu bilir: İyi hukuk, adalet sunar… Adaletin örselendiği durumda, vicdan acı duyar...

***

Yaşayan kültür ve yüksek ilimle, dünyaya "adalet ilkeleri" kazandırmış bir milletin bireyleri olarak, "daha iyi bir hukuk" oluşturmak üzere; gözümüze ‘bilmezlik perdesi’ çekerek, tüm insanların ırk, dil, din, mezhep, siyasi görüş, sosyal, ekonomik ve kültürel farklılıklarını görmeyerek, özgür ruhla her insanın yüzüne bakarak, liyakat ve hakkaniyet üzere empati kurarak, insan onurunu koruyarak, temel hak ve özgürlüklere daha çok değer vermek suretiyle, herkese eşitlikçi ve daha adil şekilde davranmayı, kendimize görev biliyoruz...

***

Adalet için kültürel bilgi, vicdanî önemseme, hukuku benimseme, dış dünyada uygulayış ve insanı değerli görme gereklidir.

***

Hukukun bir ruhu, vicdanı vardır. Hukuku, ‘güce bağlı kılan pozitivist’ anlayıştan çıkarmakla, "hukukun ruhu" korunmuş olur…

***

Adalet ilkemiz, eşitlikte, denkleştirici; hakta, dağıtıcı; nısfet yönüyle, hakkaniyetli olmalı; ama hepimiz için "ortaklaşa iyiyi" vermelidir.

***

Fikir sancısı çeken insan, deniz diplerinde fersah fersah dolaşıp, en güzel incileri ve mercanları bulup çıkaran, dalgıçlara benzer...

***

Bir sevdadır, gökyüzünden aldığımız ve yeryüzünde anlattığımız fikri ışıltılar...

Yorumlar (2)
Ali Rıza Malkoç 4 yıl önce
Özlediğimiz, beklediğimiz, öngördüğümüz temel hukuk felsefesi, adalet ruhu budur.
Teşekkürler, tebrikler
F. Arzu Yalçın 4 yıl önce
Bunları düşünen hisseden hukucularimizin oldugunu bilmek cok güzel. Emeginize sağlık. Saygılar.
12
az bulutlu