banner4
30.05.2021, 09:11

İTALYA’DA BİR TÜRK KÖYÜ: MOENA

İtalya’nın Tarento bölgesinde, Manzori Dağlarının eteğinde “Comune de Moena” isminde ve yaklaşık 300-350 yıllık bir geçmişe sahip olan bir köydür Moena. 

Köy, halen İtalya-Avusturya sınırında bulunan turistik bir İtalyan köyü.

1683 tarihindeki, 2. Viyana Kuşatmasından bu yana Moena, La Turchia (Türkiye) veya Rione Turchia (Türk Bölgesi) olarak da adlandırılmaktadır.

Araştırmalardan ve belde sakinlerinin verdiği bilgilerden anlaşıldığına göre, II. Viyana Kuşatması sırasında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın idam kararı verdiği Hasan isminde ve Balaban Hasan olarak bilinen bir Osmanlı subayı ya da rütbesiz yeniçeri, kaçarak canını kurtarmaya çalışmıştır. Başka rivayetlere göre ise, idam kararı olmadığı, sadece ordudan kovulduğu belirtilmektedir. Bir başka rivayette ise, Balaban Hasan çatışmada yaralanmış ve atıyla uzaklaşırken, dağda bir yerlerde bayılıp atından düşerek yere yığılmış ve bu haldeyken bulunmuştur.

Balaban lakabının anlamı, Hasan’ın akranlarına göre iri yarı, cüsseli, hareketli, zeki, mücadeleci ve tuttuğunu koparan birisi olması nedeniyle, avcı ve yırtıcı bir kuş olan Balaban’ın ona yakıştırılmış olmasındandır.

Hasan’ın birkaç yabancı dil bilmesi ve iyi bir komutan olması, onun büyük bir ihtimalle Osmanlı ordusunun istihbarat subaylarından birisi olabileceğini de göstermektedir.

Donmak ve ölmek üzere olan asker Hasan’a, dağda koyunlarını otlatmakta olan bir kadın ve kardeşi denk gelir. Hemen köylerine, evlerine taşırlar ve sahip çıkarak bakarlar, iyileştirirler ve zamanla kim olduğu öğrenilince El-Turco olarak da anılmaya başlanır.

Köyde çok sevilen, beyefendiliği, dürüstlüğü, cesurluğu ve çalışkanlığı ile saygın bir yer edinen Balaban Hasan, bir süre sonra köyden bir kız ile evlenir.

Balaban Hasan İtalyanca, Almanca ve Rusça bilmektedir.

İtalyanca bildiği için, köydeki insanlarla rahat diyaloglar kurar.

Sığındığı köyde, kendi gelenek ve göreneklerine bağlı olarak dürüstçe yaşayan ve davranan, aynı zamanda oldukça çalışkan ve iyi bir savaşçı olan Balaban Hasan, zamanla köyün zenginlerinden ve saygın kişilerinden biri olur.

Moena’ya zaman zaman baskınlar yaparak köyü ve köylüyü yağmalamaya çalışan ve köylüyü haraca bağlayan Alman derebeyleri, karşılarında her seferinde Balaban Hasan’ı bulmaya başlarlar. Çünkü El Turco aynı zamanda iyi bir savaşçı, iyi bir komutan ve iyi bir liderdir. Özgürlüğüne düşkün, adaletsizliğe asla boyun eğmeyen bir yapısı vardır.

Köylülere, ok ve yay yapmayı ve kullanmayı, kılıç yapımını ve kullanmayı, ateşli silahları ve savaşmayı öğretir. Köylüleri, haraç ödememeye ve direnmeye ikna eder. Artık köy halkı, Hasan liderliğinde kendilerini savunurlar ve haraçcılardan da kurtulurlar.

Ausburg Dükalığına karşı pasif direnişe geçerler. El Turco olarak bilinen ve bu şekilde kendisine hitap edilen Balaban Hasan önderliğinde köylüler vergi ve haraçtan kurtularak, halkın lehine gelişmeler kaydedince Köyün lideri olur.

Geçen zaman içinde yaşlanır ve hayatını kaybeder. El Turco için köy halkı uzun süre matem tutar, göz yaşı döker. Ölümünün ardında da unutulmaz.

Her yıl 19-21 Ağustos tarihlerinde onu anma törenleri düzenlerler. Zamanla bu törenler Türkiye Festivali anlamına gelen “Festa de Turchia” denilen festivale dönüşür.

Kendisini ve Türk âdetlerini o kadar çok sevdirirki, vefatından sonra bile Türk gelenekleri yaşatılır. Köyde, Balaban Hasan olarak değil, El Turco olarak bilinir.

Moena olan köyün adı, Türkiye anlamına gelen La Turchia yada Türk Köyü anlamına gelen “Rione Turchia” olarak da bilinmektedir.

Köylülerin hiçbiri Türkçe bilmese de ve hatta çoğu Türkiye’ye hiç gelmemiş, görmemiş olsa da, Türkiye’ye ve Türklere karşı bir sempatileri vardır.

Köyün meydanında ay yıldızlı kaide üzerinde bir yeniçeri büstü bulunmaktadır.

Köyün yaşantısından yemeklerine kadar, halen daha Türk âdetlerinden önemli esintiler vardır.

Festival günü, köyün her tarafı ve tüm evler Türk Bayraklarıyla donatılır. İnsanlar yeniçeri kıyafetleri giyerek ve ellerinde Türk Bayraklarıyla ve 3 Hilalli Sancaklarla festivale katılırlar. Köyün en yaşlısı festivalin öncüsü olur. Balaban Hasan (El Turco) adına yaptırılan çeşmeye çiçekler bırakılır.

2017 yılında (Ağustos ayında) düzenlenen festivale İstanbul Sancaktepe Belediyesi Mehter Takımı da iştirak etmiş ve Mehteran takımımız büyük bir coşkuyla karşılanmıştır.

Bu gelenek halen daha ve asırlardan bu yana devam etmektedir. Köy, aynı zamanda turistik bir belde ve bir kayak merkezidir. Öyleki, köyün normal nüfusu 3-4 bin iken, yazları 20 binlere çıkmaktadır.

Tüm bu konuların, (henüz bana alıp okumak nasip olmadıysa da), Orhan Yeniaras’ın El Turco isimli belgesel romanında da detayıyla yer aldığı belirtilmektedir.

Yorumlar (3)
Halil Yaşar 3 yıl önce
Çok ilginç..sağolun Üstad..bir solukta okudum.
Mehmet Ulusoy 3 yıl önce
Çok ilginç ve bir o kadar da gurur verici.Teşekkür ederim bu güzel bilgiler için sayın Müsteşarım.
HOCAM MUHTEŞEM YAZILARIN VAR İNAN SÜPERRR DERİM BEN BU SON YAZINI OKUMADIM OKUYCAM AYPAŞ SAAT ALİ YÖRÜR 3 yıl önce
HOCAM MUHTEŞEM YAZILARIN VAR İNAN SÜPERRR DERİM BEN BU SON YAZINI OKUMADIM OKUYCAM AYPAŞ SAAT ALİ YÖRÜR
12
az bulutlu