banner4
26.09.2019, 12:22

İSLAMİ BİR YÖNETİM BİÇİMİ VAR MI?

İslam, hayatı kucaklar ve onu güzelleştirir, bütünleştirir.
İslamIn insanı değerlendirme kıstası, kişinin dünyaya kattığı emeğine bakar ve ona göre muamele eder. Modern dünyanın verili kimliklerine göre insanları ayrıştırmaz ve değerlendirmez. Renk, dil, dil, bölge, cinsiyet, soy-sop, toprağa bağlılığı esas almaz. İnsanı ancak emeğinin karşılığı olarak görür ve ona göre konumlandırır. Mesaji bir millete değil, tüm âlemleredir. Çağrısı evrenseldir, lokal değil.

Günümüzde islamın ibadet farzlarıyla, temel ilkeleri birbiriyle karışmış ve yer değiştirmiş haldedir. İslamın esasları ve ilkeleri itikadi olan şartlar değildir. İtikadi olan şeyler herkesi bağlayamaz, kişinin varoluş koşullarına göre; inancına ve takatlık durumuna göre (sağlık ,ekonomik durum, reşitlik...vb gibi) bu ilkeler değişiklik arz ederler. Kişi, iman etmiş ise, o ilkeler onu bağlar. Namaz, hac, oruç, kelime-i şahadet, zekat vb gibi ibadetler bireyin özel durumuna göre değişen itikadi farzlar ve ibadetlerdir. Bu ilkeler herkesi bağlamaz ve sadece müminleri bağlar.

İnsanın hayatını ve yaşamını belirleyen temel şartlar muamelat ile ilgili olanlardır. Toplumsal hayatın içinde yer alan normlar ve standartlar herkesi bağlar. Mesele bir lokanta ile ilgi temel standartlar; gıdanın tazeliği, mikropsuz oluşu, temizliği müslüman bir insanı bağlar. İslami sadece ibadet kıstasına hapseden bir anlayış, Kuran-i değildir. İslamın önerdiği veya farz olarak biat edilmesi istediği herhangi bir yönetim biçimi sözkonusu
değildir ve yoktur. Fakat yönetimin hukuka dayanması istediği temel ilkeleri vardır ve bu ilkeler esastır ve islâm alimleri buna "Şeriat" demişlerdir. Şeriat, terim olarak, idarenin iş ve işlemlerin hukuka bağlı olmasıdır.

İslam hukukuna göre idarenin dayandığı bazı temel ilkeler vardır.
Bunlar;

1.İslâmda itikadi ve idari hayatın temeli Tevhittir. Hiçbir varlık Yüce Yaratıcı'nın önünde değil ve öncelikli değildir. Hiçbir şey ezeli ve ebedi tasarlanıp insan zihni önüne konulamaz. Sonradan yaratılan ve beşeri olan hiçbir sey kutsal değildir. Hayatın ve ölümün sahibi Allahtır. Hiçbir güç/otorite ve kutsallık islamın tevhid ilkesine aykırı olamaz. Ve islâm beşeri kutsallıkları red eder.

2.İslamın en önemli anlamı ve ilkesi barıştır. Barış, islam'ın olmazsa olmazıdır. Barış hayatın temel ilkedir. İslamin dili, insanları ayrıştırmak, saltanatlarını devam ettirmek ve bazılarını lokalize edip kriminalize etmek hiç değildir.

3. Devletin ve toplumun temeli adalettir. Adalet, devletin dinidir. Devletin resmi ideolojisi, mezhebi, siyasi ve itikadı bir görüşü yoktur ve olamaz da. Devleti yönetenler, herkese eşit uzaklıktadır. Devlet hakemdir, hakim değildir.

4.Alınacak kararların meşruluğu; rızaya dayanmak zorundadır. Meşveret ve istişare temeldir.

5.Her türlü görev ve yetkilemede ehliyet esastır. Kamuda liyakat, güven ve performans temel ilkedir. Soy-sop, etnik yapı, hemşerilik, ideolojik ve siyasî parti yandaşlığı ve yakın akraba ilişkileri tümüyle etik ve islam dışıdır.

6.Devletin ve kişinin bütün faaliyetleri, iş ve işlemlerinde iyilikte rekabet etmek esastır. Her türlü kötülükte rekabet men edilmiştir.

7.Gelecek nesillerin haklarını korumak ve diğer varlıkların ekosistemleri geliştirmek hakkaniyet ilkesinin bir gereği olarak fitri haklardan görür. İnsan yeryüzünün efendisi değildir ve diğer varlıklarla birliktedir ve onların ekosistemlerine saygı göstermek zorundandır.

8.Ammenin hakkı her zaman özel haklardan önceliklidir ve üstündür. Özel mülkiyetin sınırları vardır. Üretim ile tüketim arasında finansal kazançları dengeler ve vergi sistemini getirir.

9.Özel hayata dair hiçbir kurum, kuruluş yetkili ve söz sahibi değildir. Mahremiyetin kutsallığı esastır.

10.Her türlü düşünce, her platformda kendini özgürce ifade eder. Şiddet, ayrımcılık ve savaş dili islamın men ettiği şeylerdir.

12 Çoğunluk her zaman egemenliğin temeli ve öznesi değil, olamaz. İstişarede çoğulculuk esastır.

13.Eğitimin temeli bireylerdeki yetenekleri ve donanımları ortaya çıkarmaktır. Bireyleri ideolojik, dini ve itikadı bir sisteme göre yetiştirmek değildir. İnsan aklı üzerinde musallat olan herseyi kaldırıp, kişiyi özgürleştirmektir.

14.Bireyin canını, malını, onur ve hassasiyetini her türlü tehlikelerden korumak yönetimin esas görevlerindendir. Güvenlik özgürlüğün zıddı değildir, özgürlük olmadan güvenliğin varlığı tartışma konusudur.

15.İslam, insanların, bölgelerin kendi sorunlarını kendileri tarafında ve yerinde çözmeleri için muhtariyet ve irade özgürlüğünü tanımıştır. İnsanların kendilerini gerçekleştirmelerine izin vermiştir. İslamın temel ilkesi bellidir. İnsan, yönetmek ve yönetilmek için yaratılmamıştır.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu