banner4
09.09.2022, 13:48

İSLAM VE YÖNETİM

" Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım."

Kasas süresi 5.nci ayet

İnsanlar, İslam dininin kendine has bir yönetim modeli olamayacağına inandırılmış gibi hareket ediyor. Üzülerek söylemeliyiz ki, buna yönetici elit müslümanlar ve ilgili bilim çevreleri de inanmış görünüyor.

Oysa İslâm, yönetim hukuku alanında insanlığa, anayasal olarak, evrensel ilkeler önermiştir. Bu ilkeler; adâlet özgürlükler, sorumluluklar, emâneti ehline vermek ve uzmanlarla istişarelerdir. Kur'ân, yöneten ve yönetilenler arasında âdil bir düzen emretmiştir. Bunun şekli; tarihsel olarak, coğrafyalara göre, geleneklere, yapılara göre değişiklikler arz etmiştir.

Ancak en belirgin özellik; adalet ve liyakat özellikleridir. Bunlar yoksa orada islami yönetimden söz edebilmek çok zordur.

Müslümanlar ve yönetim tarihini ve yöneticilerini incelediğimizde, en çok rol model alınan, arabın 4 dahi yöneticisi olarak kabul edilen, başta Muaviye bin Ebu Süfyan, Mugîre b.Şûbe, Amr b.al-As, Ziyad b. Ebîhi incelendiğinde; Bizans saray sistemini benimsedikleri, kurnaz, acımasız, gösterişe düşkün, kavmiyetçi oldukları görülür.

 Peygamberimiz SAV dönemi mutlak saadet dönemiydi.

Adalet, merhamet, dayanışma, sürekli gelişim hakimdi. Sonrasındaki ilk 4 halife  sistemi de bunu sürdürmeye gayret etti. Ancak Hz Osman'ın ilk 6 yılının ardından adaletteki bozulmaların, Emevi  kavmiyetçiliğinin filizlenmesi, Emevi kökenli, liyakatsiz valilerin adaletsiz uygulamaları ve  zulmleri ardından, kargaşa ile bozulan islam toplumu, Hz Ali tarafından toparlanmaya çalışıldıysa da fitne ateşi bir türlü söndürülemedi.

Savaşlar, isyanlar ve çalkantılarla geçen yıllar taptaze bir toplumu mahvetmeye yetmişti.

Hz Ali nin meşru halifeliğine, çeşitli sebeplerle karşı çıkarak, fitne odağı olan  ve arabın dahisi olarak kabul edilenler, yüz bine yakın sahabenin acı bir şekilde ölümlerine vesile olmuşlardı.

Kimse kazandığı gücü ve konforu kaybetmek istemiyordu.

Aslında en basitinden sorun da buydu...

Adalet, merhamet, akıl, ilim, gelişim odaklı bir dinin nasıl otoriterliğe, adaletsizliğe, toplumunu bile isteye cahil bırakmaya, kısaca zulmete evrildiği, islam tarihi incelendiğinde kolayca görülebilir.

Emevi islam yönetim uygulamalarında, bu dahiler/ şahıslar; örnek ve çok akıllı rol modeller olarak kabul edildiler. Muhammedî islamda, yüzyıllar boyunca – korkarım ki - bugün bile rol model alınan, bu  dahi yöneticiler; kurnaz, muhteris, hile ve kibir ehli olarak kabul edilirler .

Akıllı, bilgili, ferasetli olmakla kurnaz olmak arasındaki fark dünya ve ahiret hassasiyeti ve inancını etkiler. Zira, Kuran, sünnet ve akıl hakka, hilebaz kurnazlık ateşe götürür.

Emeviler; nesnel kazancı önceledikleri için adalet/zulüm dengesini tersine çevirmişlerdir.

Abbasiler sözde emevi zulmüne karşı savaşmışlardı. Adaleti, liyakati ve takvayı öne çıkararak mücadele ederek kazanmışlardı aslında. Kurulu Bizans sisteminin cazibesine kolayca aldandılar ve Emevileri aratmayacak zulumlere bulaştılar.

Kuran, Emeviler döneminde rafa kaldırıldı. Abbasiler zamanında da, raftan hayata indirilmedi. Türkler Kuran'ı tanıdıklarında da rafta tanıdılar. Sadece ölülere okumak için indirdiler.. 

(Ercüment Özkan)

Osmanlı imparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyetinin takip ettikleri yönetim usulleri yerine göre çok güzel uygulamalara da sahne olmuştur. Ancak arzu edilen özgün bir yönetim usulü de oluşturulamamıştır.

En hafifinden ülkemizde, günümüzde iktisat biliminin önemli uzmanlarının ikazlarına aldırmayıp, bilimle kavga edilerek uygulanan ekonomi ile sıçrayan enflasyonun sebebi de ilgili uzmanlarla istişarenin yeterince yapılmamış olmasıdır.

İslam’ın uygulayacağı; adalet, liyakat, nesilleri faydalı ve işe yarayan bir eğitim sistemiyle eğitmesi, planlaması, vatandaşların adil bölüşüm ve eğitimlerle desteklenmesi, köylüleri şehir merkezlerine yönlendirmek yerine, yerinde eğitimler ve desteklerle takviye etmesi, sanayinin desteklenmesi, zenginliğin tabana yayılması, esnafın, emeklinin desteklenmesi, yaygın ve ücretsiz sağlık ve eğitim sisteminin oturtulması islami yönetimin bu çağdaki en güzel uygulaması olacaktır.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu