banner4
09.11.2022, 16:08

İRFAN FETHİ GEMUHLUOĞLU

Ekim 1922’de İstanbul/Göztepe’de dünyaya gelmiştir.

Malatya/Arapkirli bir Türkmen ailesinin oğludur. Babası Mustafa Neşet Efendi, annesi Fatma Saniye Hanımdır.

Fethi Gemuhluoğlu’nun 1891 doğumlu olan babası Mustafa Neşet, 1905 yılında 14 yaşında iken İstanbul’daki kuzenlerinin yanına annesi ve kardeşleriyle göç etmiştir.

Fethi Gemuhluoğlu İstanbul’da doğmuş, büyümüştür. Çocukluğu, son Osmanlı aydınlarının yaşadığı Göztepe ve Erenköy’de geçmiştir. Bu dönemdeki çevresinin onun yetişmesinde, derin tarih bilgisinde, edebiyat ve tasavvufla olan yakın ilgisinde, gönül ve fikir adamı kişiliğinin derinliğinde etkileri çok büyüktür.

İlk ve ortaokulu Göztepe’de okumuştur. Haydarpaşa Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur.

1950-1955 yıllarında İstanbul’da çeşitli liselerde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği, 1955-1963 yıllarında Spor ve Sergi Sarayı Müdürlüğü, 1965-1966 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü, 1966-1970 yıllarında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Basın Müşavirliği yaptı. Bunların yanında Aydınlar Ocağı ve Türk Edebiyat Cemiyeti İstişare Kurulu Üyesi olarak da görevler yapmıştır.

Çok sayıda vakıf, dernek ve hayır kurumlarında fahrî olarak görevler almıştır. 

Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu, yüzlerce  hatta binlerce öğrenciye karşılıksız burslar vermiş yada verilmesine vesile olmuştur. Öğrencilerin sadece ekonomik ihtiyaçları ile değil her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilendi, öğrencileri zor zamanlarında yanlarında maddi-manevi her zaman Fethi ağabeylerini buluyorlardı. 

Gençlerin bilgi, zeka, cesaret ve sanat pırıltısı olanları yetenekleri konusunda yönlendirmek için samimi tavsiyelerde bulunur ve bu tavsiyelerini nedenlerini, niçinlerini ortaya koyarak dostça yapard.

Hayatı boyunca tasavvufun riya ve şöhretten uzak durmayı telkin eden anlayışını düstur edindi. Farklı siyasi, dini, kültürel anlayışlardan ve hatta farklı milletlerden çok sayıda samimi dostları vardı. İnsanın herşeyle ve herkesle dost olmasını savundu. Dostluğun ölçüsünü insana ve islama hizmet etmek olduğuna, kendisiyle barışık ve dost olan insanın herkesle ve herşeyle dost olabileceğine inanıyordu.

Hiçbir zaman insanlara düşüncelerini dayatmadı, sadece anlattı, öğretti, örnekledi.

Fikirlerini anlattığı yazıları Serdengeçti, Yeşilada, Arapgir Postası, Türk Yurdu, Düşünen Adam Mecmuası, Yeni Sabah, Güldağı gibi gazete ve dergilerde yayılandı. Sanattan siyasete, ahlâktan eğitime, tarihi meselelerden güncel sorunlara kadar hemen her konuda yazılar yazdı. 

Bazı sohbet, mektup, hâtıra ve yazılarıyla, kendisi hakkında yazılanların bir kısmı vefatından sonra İstanbul’da 1978’de basılan “Dostluk Üzerine” adlı kitapta toplandı.

Rahmetli Nuri Pakdil’in Fethi Gemuhluoğlu üzerine yazdığı “Bağlanma” adlı kitabı da 1979 yılında basılmıştır. Nuri Pakdil O’nu tanımlarken “insanın elinden tutuyor, adeta çağa çıkartarak yürüyüşe alıştırıyordu. İnsan, arttığını çoğaldığını duyumsuyordu onun yanında..” diyordu.

Mareşal Fevzi Çakmak 10 Nisan 1959’de vefat ettiğinde radyoda neşeli şarkılar ve oyun havaları çalınması nedeniyle, arkadaşlarıyla birlikte bu durumu protesto etti. Memlekete büyük hizmetler etmiş olan vatan evladı Mareşal’e yapılan bu saygısızlığa göz yumulamaz dedi. Harbiye’deki Ordu Komutanlığına giderek oradaki bayrağı yarıya indirdi. Mareşalin Beyazıt Camiindeki cenaze namazından sonra tabutunu resmî makamlara teslim etmeyerek, omuzlarda Eyüp Sultan’a götürdü.

Fethi Gemuhluoğlu’nu anlatan Prof. Cahit Tanyol onun için “ Onun kitabında sağ-sol, inkılap-irtica diye kavramlar yoktu. O, bu kavramların üzerinde insanlara bakmasını bilirdi” demiştir.

Prof. Muharrem Ergin de O’nu anlatırken “Fethi’yi Fethi yapan nokta, Fethi’nin ailesi ve yetiştiği çevredir. Göztepe’deki ev Fethi’yi Fethi yapan unsurlardan diğeridir. Öyleki duvarı yola, doğrudan doğruya yola bitişiktir. Arada en küçük mesafe yoktur. Duvarın bir tarafında kalabalık ve gürültü, fakat diğer tarafında inanılmaz bir sükunet vardı. Bu Fethi’nin hayat aynasıdır, mekan olarak Fethi’nin üzerinde etkisi ve rolü olan bir unsurdur”. demiştir

Ahmet Kabaklı “Fethi Gemuhluoğlu görünen hizmetlerin değil, görünmeyen hizmetlerin adamı idi” diyerek özetliyordu onu.

Yazar, şair, araştırmacı ve öğretmen olan Akif İnan da onu anlatırken “kelamın en zarifini, edebin en kâmilini, siyasetin en ferasetlisini, edebiyatın en muhtevalısını onun aziz varlığında erimiş bulurduk. O bir uygarlığın temsilcisiydi.” demiştir.

Merhum Rasim Özdenören de kendisini “Onun sohbetlerinde, hem fikirler donanır, hem ermiş bir adam halini yaşar, hem dava bilincinizin keskinleştiğini hissederdiniz” diyerek anlatmıştır.

Türk yazar, şair, aktivist, tarihçi, fikir ve gönül adamı, insan ve islam sevdalısı İrfan Fethi Gemuhluoğlu 5 Ekim 1977 tarihinde henüz 55 yaşında iken İstanbul’da vefat etmiştir. Sahray-ı Cedit mezarlığında medfundur.

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, Allah kendisinden razı olsun inşallah..

Yorumlar (0)
12
az bulutlu