banner4
04.12.2023, 09:21

İÇİMİZDEKİ SOBELENEN HAİNLER

Değişik kaynaklarda, muhtelif kişilere ait olduğu ifade edilen bir söz vardır “Kahramanları da, hainleri de bol bir ülkeyiz”.

Elbetteki ve de maalesef bilinenlerden çok daha fazla olsalar da, haklarında yargı kararı ile hainlikleri kesinleşen ve haklarındaki bilgiler çeşitli açık haber kaynaklarında yer aldığından, bu bilgileri toparlayıp, 2 kişiyi yazacağım bu yazımda.

1- EMEKLİ ALBAY TURAN ÇAĞLAR

Kendisinin, kızının adını Nato koyacak kadar fanatik bir NATO'cu ve ABD hayranı olduğu söylenir.

1950'de NATO'ya girdikten sonra ABD, birçok adam devşirip eğitti, çıkarı için kullanmıştır. Turan Çağlar da bunlardan birisidir maalesef. O kadar NATO'cuydu ki doğan kızının adını NATO koydu Lale NATO. Lale NATO, babası NATO karargahında görevliyken karargahta doğmuştu.

Turan Çağlar ABD'nin yaptırdığı 1960 darbesinde aktif rol aldı.

Emekli olduktan sonra ABD adına çalışan vakıf ve iş adamları ile ortak faaliyet yürüttü.

CIA ajanları ile görüşüp devlet ve ordu sırlarını ve faaliyetlerini CIA'ya verdi.

1983 yılında CIA ajanlarını takibe alan MİT, telefon dinlemeleri yaparken kendisini "John" diye tanıtan bir Türk'ü takibe aldı.

Bu "John" kod isimli kişi Emekli Albay Turan Çağlar çıktı. Her ay iki kez CIA ajanları ile buluşup onlara bilgi veriyordu.

Turan Çağlar’ın İstanbul, Levent’teki evine 16 Mart 1983 sabahı dört kişi gelmişti. Bir konuda bilgisine başvuracaklardı, gelenler MİT’tendi. Sorgusunu bizzat Kontrespiyonaj Şube Müdürü Şenkal Atasagun yapıyordu. Kalp hastası olduğu bilindiği için sorgudan önce ve sonra doktor muayenesi yapılıyor, hem sorgu hem de muayeneler video kaydına alınıyordu. 1980’de istifa ettiği MİT’e bir süre önce dönmüş olan Atasagun kanıtları bir bir önüne koyunca Çağlar, ‘Sarılmışım. Sizden kaçıracak bir şey kalmamış’ diyerek ABD’ye bilgi sattığını kabul edecekti. Ki sorgusunda, 15 yıl boyunca Türk ordusu ile ilgili bilgileri CIA'ya verdiğini itiraf etti.

Yargılama sırasında "Zaten bütün hükümetler, Genelkurmay Başkanları Amerikan hesabına çalışıyor, ben yapınca mı suç oldu!" demişti.

Çağlar ülke güvenliğine ihanet suçlamasıyla tutuklanarak 11 Nisan’da Ankara’ya, Mamak Askeri Cezaevi’ne konulacak, 15 yıl ağır hapisle yargılanırken 29 Temmuz 1983’te cezaevinde kalp krizi geçirerek öldüğü açıklanacaktı. MİT, Çağlar’ı takibe almış ve ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’ndan John McGlosson ile yaptığı görüşmeleri görsel olarak da kaydetmişti. Çağlar, McGlosson’a toplam 6 yazılı rapor vermiş, bunun karşılığında ‘kızının İngiltere’deki okul masrafı için’ diye izah ettiği ‘toplamda 1- 1.5 milyon lira’ (o zamanki kurlardan 1,2 milyon dolar civarında) parayı ‘Turan Tural’ takma ismiyle imzaladığı makbuzlar karşılığında almıştı. 

Çağlar olayında bugüne dek pek açığa çıkmamış bir başka MİT görevlisi de vardı. MİT’in Ajan Şubesi Müdürü gibi kritik bir makamda bulunan Bülent Şekerkaya da Çağlar ile birlikte suçüstü yakalanmış ve o da daha sonra intihar etmişti.

2- EMEKLİ KURMAY ALBAY SABAHATTİN SAVAŞMAN:

MİT, TSK'dan emekli olup kurumun başkan yardımcılığına atanan Savaşman'ı CENTO toplantısı için Amerika'ya gönderdi. O tarihte MİT Müsteşar Yardımcısı idi.

Savaşman Türkiye'den tanıdığı, Amerika'nın Ankara'daki Ateşesi ve CIA ajanı William Philips ile Washington'da otelde buluşup kahvaltıda, "Oğlumu Amerika'da okutmak istiyorum" diyerek yardım istedi. Philips, Savaşman'ı para karşılığı CIA'ye angaje etti. Savaşman "Çok gizli" belgeleri ve hassas bilgileri CIA'ye verirken suçüstü yakalandı.

Hakkında hazırlanan Fezlekeye göre, Savaşman'ın verdiği bilgiler yararlı görüldüğünden aldığı ödenek de artırıldı. MİT, Savaşman'ın bilgi aktarmaya başladıktan 3 ay sonra 3 binden 5 bin liraya çıkan maaşının suçüstü yaptığı 1977 yılının Aralık ayında kendisine CIA tarafından tam 10 bin lira verildiğini tespit etti. 

Savaşman'ın İngilizlere de bilgi verdiği iddiasıda MİT'in yazısında yer aldı. Savaşman, Temmuz 1977'de İngiliz İstihbarat Servisi mensubu olan ve İngiliz elçiliğinde görevli 1'inci Katip olan diplomat Robin Seeley' ile de CIA ile de benzer bir ilişki kurduğu anlaşıldı.

MİT, Savaşman'ın casusluk faaliyetinin nasıl ortaya çıktığını da kayıtlara geçirdi. MİT, Savaşman'ın 1977'den itibaren görevi sırasında özellikle batılı devletleri ilgilendiren konular üzerinde yoğunlaştığını, diğer konularda ise ilgisinin düştüğü fark edildi. Kontrole alınmasına karar verildi. MİT, 17 Kasım 1977 ile 29 Kasım 1977'de Savaşman'ın Denton Thompson'un Çifteevler’deki evine gece karanlığında gizli buluşma ve takipten sıyrılma yöntemlerini uygulayarak gittiğini tespit etti. MİT'in takip elemanları 29 Kasım 1977'de Savaşman ile Thompson'un gizli bir buluşmasını fotoğrafladı.

Hakkında hazırlanan Fezlekeye göre CIA'ye giden MİT belgeleri arasında şunlar vardı:

SELLERS RAPORU: Türkiye aleyhine faaliyette bulunduğu tespit edilen İngiliz Uyruklu Askeri ataşe General Petrick Sellers'in Çanakkale seyahatindeki faaliyetleri ve Yunan Askeri Ataşesi ile ile temasları hakkında MİT'in derlediği bilgiler.

PROVOKASYON ÇALIŞMALARI: Milli Güvenlik Kurulu için Milli İstihbarat Teşkilatı Kontrespiyonaj Servisi'nin Türkiye'deki yabancı istihbarat servislerinin faaliyetleri, provokasyon çalışmaları tesir ajanı çalışmaları hakkındaki raporu.

KIBRIS BELGELERİ: Kıbrıs'taki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin genel durumuhakkında Milli İstihbarat Teşkilatı'ndaki mevcut bilgiler.

Evinde bulunan belgeler ise:

AJAN 613: MİT elemanı 613/1'in (MİT ajanının kod numarası) "Çok Gizli" gizlilik dereceli raporu.

SOVYET İLİŞKİLERİ: MİT'in "Çok Gizli" gizlilik dereceli "Türk Sovyet Ekonomik İlişkileri" konulu etüdü

KIBRIS'TA İSKAN: Sebahattin Savaşman'ın "Çok Gizli" gizlilik dereceli ve Milli İstihbarat Teşkilatı'na ait bir dökümandan elde ettiği ve el yazısı ile yazdığı, Kıbrıs'ta Türklerin iskanı hakkındaki not.

SURİYE BELGESİ: Çok Gizli Suriye Belgesi (General Mustafa Tlass'ın Moskova Ziyareti hakkında) kendi el yazısı ile hazırladığı not.

Savaşman yakalandıktan sonra verdiği ifadesinde suçunu itiraf etti. Teyp kaydına da alınan ifadesinde "Oğlumu okutmak için gizli servis elemanı olduğunu bildiğim kişilerle irtibat kurdum. Bunu sürdürmek için de bilgi vermeye başladım" dedi ve ekledi: “Emekliliğimi rahat geçirmek için para hırsına düşüp ihanete sürüklendim”.

Yargılama sırasında Savaşman, operasyonun Mehmet Eymür ve Hiram Abas'ın da içinde olduğu grubun komplosu olduğunu iddia ederek, "MİT'in CIA ile kardeş kuruluş olduğunu ve yaptığı işlemin bilgi paylaşmak olduğunu" ileri sürdü.

Sonrasında Askeri Mahkemede yargılandı ve 17 yıl hapse mahkum edildi, 1987 yılında aftan yararlanıp çıktı.

1994 yılında ölmüştür.

Yorumlar (0)
12
az bulutlu