banner4
16.10.2019, 13:24

HÜZÜN VE BEN

Yazdığım, gördüğüm ve hissettiğim her şeyden vazgeçercesine, çıplak hüznümün ruhumu yaktığı kederimle baş başa kalarak,  sessizleşen yüreğimle savaşıyorum.

Savaştığım her an, kifayetsiz denklemlerin çözümsüz duraklarına koşuyor adımlarım.

Ve ben koştuğum her anda, sessizliğe akan bir iklimin soğuk rüzgârlarla eşitlendiği gecelerden bakıyorum hayata.

Böylece, ruhumun derinliğine inen acıyla yıkıyorum tüm benliğimi.

Taşıdığım ruh, kırık bir kalbin öksüz bakışları gibi, ne Sahrayı veriyor ellerime, ne de nehirlerin sultanı Nil'i.

Gündüzler, gecenin edebiyle hüküm verse dekâinata, ben, geceden vazgeçmiyorum.

Çünkü ben, siyahın en derininden sesleniyorum geceye.

Ölümsüz bir dergâhın hüzün kokan kısa bir hikâyesinden ibaretim.

O perdeden sonraki her anım, suallerimin hüznüne ait.

Bilinmeyen bilinmezliklerin esrarı ile ellerimi sıcak tutuyorum.

Bu sıcaklık, sehersiz vakitlerin cendereyle kopuşuna seyre dalan saatlere gebe.

Yalnızlığın ıssızlığıyla gezinen bir seyyah ne vakit çıkar ki aydınlığa?

Yolun rehberine boyun eğmiş garip bir adam, hangi seherin teslimiyetinde çığlığını koparır?

Ruhunu, hüznün tanımına bahşeden bir değirmenci, hangi bakışın itaatine boyanır?

Varlığın kanıtını, akan bir damla suyun kudretinde keşfeden bir Sufi, hangi günahın kamburunu üzerine alır?

Duyduğu acının ızdırabını, teninin her zerresinde hisseden bir yazar, hangi satıra bahşeder kurtuluşunu?

Hüznün bir tanımı var mıdır?

Var ise şayet bu tanım kimdedir?

Hüzün, kederin alıcısı mıdır?

Varlık, vasat olmanın ötesinde hangi sayfada gizlenmiştir?

Hiç görmeden, tanımadan, sesini dahi duymadan bir insanın resmine gizlenen manayı sayfalara döken, hangi serzenişin adıdır?

Suallerim hüznümün kaynağıdır.

Ben ise, hüznümün Ene'lHak deyişinin sualcisiyim.

Cevaplarımın suallerim karşısında bir derinliği yok.

Ama ben, bir rehberin gözyaşıyım.

Tıpkı Hüseyinlerin, Taliplerin ve hüzün kokan adamların gözyaşları gibi.

Siyahın tüm gizemiyle beraber, gecenin tüm ihtişamı ve sırrıyla kelama akıyorum.

Aktıkça büyüyor adımlarım.

Büyüdükçe hüzün oluyor adım.

Vesselam.

Yorumlar (7)
Emir 5 yıl önce
Yazılarınızı büyük bir beğeniyle okuyoruz değerli abim .
Suzan Çal 5 yıl önce
Gerçekten çok güzel. Ben gerçekten sizlerin yanında çırak kalıyorum. Geceyi, simsiyah bir gecede, uçan beyaz martıları görüşüm gibi. Hüzün ruhumuz. Bazen garip acı dolu bir hüzün. Bazen boşverişlik. Bazen ise göz yaşının içe akması. Sonra tebessüm ederek hayat böyle hissettiklerim sadece rüya diyebilip geçicek demek. Emre Bey söylediğiniz gibi çok farklı bir yazı.
Hissedemeyenler sadece üzülüyorum.
Sağlıcakla
halil 5 yıl önce
Gerçek yazarlık budur dedirtiyorsunuz insana Emre Bey,diyecek tek kelime 'muazzam'.
melehat 5 yıl önce
Kelimelerin hüznü yansıdı bizlere,çok başarılı tebrikler
Emir 5 yıl önce
Yazılarınızı büyük bir beğeniyle okuyoruz değerli abim.
Nazlı 5 yıl önce
Cümlelerin de,kelimelerin de tıpkı senin gibi özel abiciğim,yüreğine sağlık.
Gülcihan 4 yıl önce
Hüzün, ne derin manalar barındırıyormuş. Yaşadıkça hissettiğimiz ve yaş aldıkça derinleşen, anlamlandıramadığımız hüznümüz... Tek kelime ile hüznü harika anlamlandırmışsınız Emre Bey kaleminize sağlık. Saygılar...!
12
az bulutlu