Hüseyin Kaya'ya Mektup
Sevgili Hüseyin Kaya
Ne güzel demişsiniz; "bütün sinsiliklere karşı Anadolu'nun kardeşliği.."
BİRLİK temasını işlemişsiniz.
Evet.. Siyasilerimizin klişeleşmiş "şimdi her zamankinden daha fazla birliğe ihtiyacımız var" sözünden daha derin daha anlamlı daha samimi..
Sanki yüzyıllar ötesinden Yunus'un sesini duydum. Lakin birlik çerçevenizi sanki biraz dar mı tutmuşsunuz ne.. Allahtan hemen "insan incitilmemesi gereken Tanrı sırrı" cümlesini koyarak birlik alanını, sonsuz genişletmişsiniz.
Birlik; yani VAHDET yani TEVHİD.. İnancımızın atom çekirdeği bu olunca KESRET'e nasıl düşeriz? Nasıl ayrı gayrı oluruz?.. Nasıl yüce yaratıcının yarattığı canlı cansız herhangi bir şeyi hakir görür hatta yok etmek isteriz?
"Kendisine kendisi naz eyledi
Kaf'ı nun'a vurdu bir saz eyledi"
Derisinin rengi farklı diye Afrika insanını insandan saymayan ve yüzlerce yıl durmadan katleden BEYAZ ADAM ile Kaz Dağlarındaki ağaçları katleden BEYAZ ADAM aynı çılgınlıkla yaratıcının sazını, cümbüşünü, ahengini bozmuş olmuyor mu? Ve orada aylarca direnen, bir yaprağın incinmemesi için çırpınan ülkenin yaramaz çocukları gerçekte TEVHİD/BİRLİK mücadelesi yapmış olmuyor mu? Tabiatın, insanın ve Allah'ın birliğinin mücadelesi..
Bu kadar din, bu kadar ırk, bu kadar renk.. Bu ağaçlar, kuşlar, böcekler.. Yer altı, yer üstü.. Hepsi yanlış yapılmış hepsi yanlış yaratılmış. Ben hepsini kıracak dökecek, yok edip yeniden yaratacağım anlayışındaki bir insan yer yüzünü cehenneme çevirecek katıksız bir MÜŞRİK olmaz da ne olur?
Canım kimin haddine böyle düşünmek. Bu ne kadar iddialı ve abartılı bir cümle dediğinizi duyar gibiyim.
Peki öyleyse, IRKÇILIK ne?
- Kendi ırkından olmayana düşmanlık değil mi?
DİNCİLİK ne?
- Kendi dininden olmayana düşmanlık değil mi?
Ben burada daha absürt bir şey söyleyeceğim:
İNSANCILIK ne?
- İnsan için, insanlık adına yeryüzünü tahrib etme hakkını kendinde görmek değil mi? Ozon tabakasını deldik. Buz dağlarını erittik.
Az mı acı çekti insanlık bu müşrik anlayıştan. Son demde daha iç acıtan bir olgu var. Huzura barışa ve birliğe hizmet etmesi gereken parti, cemaat, stk larda bile bu anlayış gelişiyor. Benim partimden, benim cemaatimden, benim örgütümden değilsen; düşman olmasan da dost da değilsin. Ee dost değilsen ya nesin?..
Efendim bekara eş boşamak kolay. Etrafımız düşmanlarla çevriliyken.. diye başlayan cümleler kuracağınızı biliyorum. Sen bu birliği, bu tevhidi koy ortaya.. Kendine dost ol. İnancının atom çekirdeği TEVHİD'i idrak et.. Kim sana düşman olabilir?
