banner4
06.03.2020, 23:16

HERKES VİCDANI KADAR

Uzun süre çıkmayacak görüntüler kazındı hafızamıza.

Kendi çocukları ile kıyaslıyor insan. 

Kendi çocukluğu ile kıyaslıyor. Başının üzerindeki dama şükrediyor sonra.

Çığlık çığlığa çocuklar. Karnesi üzerine dikilmiş ölü çocuklar. Ölüm görmemiş karneyi belli ki.

En kolayı konuşmak. O çok kolay.

Herkesin klavyesi yirmi dokuz harf. Yorum yapmak ne kolay. “İlet” e basmak. Halbuki herkes vicdanı kadar. Kendisinin olandan vazgeçtiği, kapısını açtığı, paylaştığı kadar.

Şimdi gitmeye çalışanlara gelmeyin de denmişti. Daha iyi yaşam için değil, sadece yaşamak için gelmişlerdi oysaki. Bombalardan kaçıyorlardı. Savaştan kaçıyorlardı. Ülkemize sığınıyorlardı. O zaman hiç ölü çocuk fotoğrafı yokmuşçasına, Aylan melek yokmuşçasına gelmesinler diyenler vardı. Ciddi meblağlı aylık yardımlar aldıkları. Sağlık yardımını evleviyetle aldıkları. Sınavsız üniversiteye girdikleri. Oy kullandıkları konuşuluyordu. Asgari ücretin altında yardım alanı yoktu. Her aile bireyine bu yardım veriliyor. Ailelerin aylık gelirleri ciddi rakamları buluyordu. Ülkemiz kendi vatandaşından daha iyi bakıyordu mültecileri. Konuşanları, yazanları, yardım kartları paylaşanları hatırlamıyor olamazsanız.

Kısa süre önce ise ülkemize sığınanlara, isterlerse ülkemizden ayrılabilecekleri sınır kapılarının açık olduğu söylendi. İnsanlar daha iyi, daha refah bir hayat uğruna yollara düştü. Yaşamayı tercih edecekleri ülkeler onları almadı ama. Ülkelere giriş yapmaya çalışırken can yakıcı görüntüler ortaya çıktı.

Gördük ki ülkemizin kendisine sığınanlara olan tavrı bu ülkelerde yok. Mültecilerin ülkemizde devlet yardımı ile iyi yaşadığını sananlar ise en azından iddia ettikleri gibi yaşayanların refah için ölümü göze almayacağını idrak etti.

Üzerlerine ateş açtılar. Botlarını batırıp, boğulmalarını beklediler.

Çocukların canı yandı biz öğrendik. 

Dilerseniz ayrılabilirsiniz biz sınır kapılarını açtık dendiğinde gelmesinler, ülkelerinde kalsınlar, orada ölsünler diyenler bu kez insanları zorla gönderiyorsunuz dediler.

Evet, tamda aynı kişiler dedi. 

Önce almayın dediler. Sığınmacıları kabul eden siyasi iradeyi suçladılar. Bu kez isterseniz gidebilirsiniz denilene de, kovuyorsunuz, yaşananların sorumlususunuz, diyorlar.

Gitmek isteyip ayrılanların da akıbeti belirsiz. Yaşamak istedikleri ülkeler üzerlerine ateş açmaya devam ediyor.Avrupanın mültecilere tutumunu Aylan Bebek bile değiştirememişti. 

Yaz geliyor. Şu virüs işine çözüm bulunursa o ülkelere tatile gidilecek. Ülkelerdeki gelişmiş medeniyet düzeyine hayran kalınacak. Tatil fotoğraflarının arasında yorumlar paylaşılacak. Çözüm önerisi olmayacak. 

Ülkelerinde ölemeyip, ülkemize sığınanların, ülkemizde yaşayanların en büyük sorunumuz olduğundan bahsedilecek. 

Herkes vicdanı kadar. Kendisinin olandan vazgeçtiği, paylaştığı kadar. 

Gelmesinler diyenler, giderlerken de hükümeti suçlamayı kesecek. Can yakan manzaraları da görmeyip hayatına devam edecek. Bi zahmet…

Yorumlar (0)
12
az bulutlu