banner4
19.04.2020, 16:19

Tinin Serüvenlerine Ağıt

Sisli silik ilkbaharın buğusuyla aynalar intihar bakışlarını saplıyor beynime. Öfke pis sularda abdest alan münzevi hınzırdır. Kırmızının üçe bölündüğünü gördüm de gülüşlerin yırtıcı bir kuşun pençesinde can çekiştiğini hissettim. Taş gibi ağır yaşamak. Ebabil kuşlarının gagasındaen çok geceleyin beyazlanırım. En çok gözlerimde saklarım saçları yumak yumak dökülür avuçlarıma. Hırçın bir büyücüdür ilmiklere üfleyen. Önce ölmek istenirhüzün bakışlarında savaş süngülerini görünce. Çünkü her yerde putperest mabetleri irin göletlerinde boğulanların nefesi yüzlerimize yakışıyor. Ölünce iyi adam olmak mı? Öyle bir hışımla yağan bir ezan sesinde bulunur. Huzurçaresiz ıslak çocuk cesetlerini taşıyoruzbu sebep.  Kesik kolları var isyanımın. Dipçikle vuruyoruz gözlerine uzanan ellere. Dupduru kelimeleri bu dünyayı yazan divide götürmek isterdim. Yemin olsun ama bitmeyen sığınağa dönüyor gözlerindeki hüzün. Yaban çiçeklerini biçiyoruz. Körpe çiçekleri sözlerimi ipe dizip güvercin kanatları iledövüyoruz gökleri. Eyyılgınlar yığınağı ipek kefen yaşamak debeleniyor ayaklarımızın altındatetikte tutuyoruz tereddütlerimizi muska gibi sadağımda. Kalbim ey zenci gecelerin zerdali ağacı kar doluyor gecelerime yaz günü bir tipiye tutuluyorum. Öfke nöbetleri dargın darağaçlarında karanlığa itiyor rüzgârı. Sevinçlieşkıyalar şehrinde tutsak kaldık. Bak bir harabede kalbimi bıçaklıyor anılar. Göğsümün ortasındankalbimdeki tüm kuşlar sana yorgun gümüş rengi bir hınzırlık başka bir göğün kanatlarında tütsüleniyor. Senin sularında med-cezir arasında sıkışmış yürüyorum. Siyah bir yürüyüş bukararlılığa teslim olmuş yolsuzluk bu yürek o tedirgin çocuk. İlla ürkütülmüş gölgelerin peşinde tarumar olacak kamçılıyorum tenlerinin rengini çaresizlerin çoğalıyorumyangından arta kalan bir miras var ellerimde. Kanlı kefen sermayem…

Atardamarlarımdan gecekondunun üzgün çocuklarının uçurtmaları fışkırıyor. Aşk her daim uyanıktır rehine verdiğim umutlarım haciz altında açık bir deniz rengi kadar umut yüklü gemiler. Gemiler bulacak elbet! O “aşın” limanı bitmeyecek müsveddelerde kayıtlı “milât” toprağın böğrünü paslı bir çapa ile kanatıyoruz. Sanırsın dünya münzevi bir meleğindir oysa lâ mekânimkanları ile sübut bulmuş bir yanılsama. Mahsustan yaşamak mı mahpusta yaşamak mı? İşte seninfiyakan ölüme küsmek olsun. Kuytularda yine cellatları öldüren şüphe. Hangi milletten geçsem uzak nedir bilememek bulamamak uzakları terkimde. Yine de hüzün tarihinin yanağında bir gözyaşı damlası olarak nefes alıyor olmak.

Yorumlar (2)
Güliz 4 yıl önce
Kaleminize sağlık.
Memun Sekin 4 yıl önce
Güzel bir yazı elinize sağlık.
12
az bulutlu