DÜZEYLİ VE SEVİYELİ İLİŞKİ
Devletlerin varoluş ana sebebi, kendisini oluşturan milletine karşı mevcut dönemin en iyi şartlarını sunmak, verilebilecek en sonsuz hakları sunmak ve bunların korunmasını sağlamak, Adalet-Eğitim-Güvenlik gibi temel ihtiyaçlarınsorunsuz giderilmesini devam ettirmektir. Dolayısıyla her devlet kendi milletine karşı bu öncelikleriyle sorumludur. Diğer her devletlerde bu hakların ve görevlerin karşılığında birbirlerine saygı duymak zorundadır. Dolayısıyla her anlamda iyi yönetilen devletler öncelikli olarak kendi halkına karşı en üst düzeyde sorumluluğunu yerine getiren devletlerdir.
Hiçbir devletin diğer devletlere karşı neden çok çalıştın, neden çok ürettin, neden çok kazandın, neden sen halkına karşı bu kadar cömertsin, her anlamda sen neden bu kadar güçlüsün vs. deme hak ve hukukları yoktur olamaz. Hiç bir toplumunda kendi kötü yönetimleri sonucu karşı toplumdan çalışmadan, üretmeden, sadece tembellik yaparak hatta kendi milli servetlerini onlara teslim ederek banada banada deme hürriyertleri yoktur. Nasıl ki bir yarışta daha hızlı koşana, daha yükseğe sıçrayana, daha uzun atlayana saygı duyuluyorsa buda öyledir.
Elbette yaşamsal süreç içerisinde belirli konsepte DÜZEYLİ VE SEVİYELİ İLİŞKİ içinde olacaktır. Bu ilişki hiçbir zaman mutlak muhakkakta değildir. Hiçbir zamanda ilişkinin ölçüsünü kaçırıp kendine ve halkına zararlı hale gelemeyecektir. Her ne sebeble olursa olsun devletin birinci, ikinci hatta üçüncü önceliği kendisinin ve halkının çıkar ve menfaatleridir.
Her birey, aile, toplum, kurum ve devletler kendi şahsi varlıklarını sürdürmek zorunda olmakla beraber elbetteki yine kendilerinin menfaatleri için içinde bulundukları dış dünyada diğerleriyle etkileşim halinde olmak zorundadır. Buda hayatın olağan gelişimidir. Yaşamak ve yaşamsal sistem olgusuda bunu gerektirir.
Konuya kısaca değinmekle beraber siyasi küresel ve ekonomik boyutlar içeriğinde sebep ne olursa olsun başta söylediğim gibi devletlerin önceliği kendisini oluşturan kendi toplumudur. Kendi önceliklerini yeterince sağladıktan sonra Her birey, her aile, her toplum, her kurum ve her devlet diğerleriyle DÜZEYLİ VE SEVİYELİ İLİŞKİ içerisine girebilecektir. Hepside birbirine kaşı bu manada saygılı olacaktır, olmak zorundadır.
