banner4
30.04.2020, 01:36

Doç. Dr. Abdullah ÜNALAN yazdı.. HANGİSİ DAHA TEHLİKELİ 

HANGİSİ DAHA TEHLİKELİ
Bütün dünya; siyasetçileri, ilim adamları, bürokratları, teknokratları ve iş adamlarıyla Corona virüsüne karşı alarma geçerek savaş açmış ve bu acımasız minnacık katil canlıdan kurtulma seferberliğini başlatmışlar. Oysa Corona ilk pandemik katil olmadığı gibi son katil de olmayacaktır. Dünya, Corona’nın ürediği bataklığı kurutmadan, sivrisinekleri öldürmekle virüslerden kurtulamayacağını görmezlikten gelmekte ve insanlığı oyalayarak zaman kaybet/tir/mektedir.
Dünyaca ünlü News Week dergisinin kapağına; New York sokaklarının ilan panolarına Hz. Peygamber (s)’in hadîsleri asılarak virüsün yaygınlaşmasının önüne geçilmeye çalışıldı. Ancak Corona virüsünden çok daha tehlikeli olan, bütün hastalık ve kötülüklerin temel kaynağına eğilen ve buna dikkat çeken çıkmadı.
İslam, bireysel ve toplumsal bütün zararlı ve tehlikeli eylemleri ‘haram’ kavramıyla ifade etmiş ve yasaklamıştır. Her haram, insanlık için Corona virüsünden daha tehlikelidir. Bireysel ve kitlesel olarak bu haramların önüne sed çekilmedikçe lokal veya pandemik virüslerden korunmak mümkün olmayacaktır.
Bugüne kadar bütün dünyada Corona virüsüne yalanlananların sayısı 2. 5 milyon; ölenlerin sayısı 200 000 civarındadır. Bunu insanlık için büyük bir tehlike-ki öyledir- gören siyasiler dünyayı açık bir hapishaneye çevirdiler. 7/24 Corona deyip duruyorlar. Oysa bu tehlikenin kaynağı da haram gıdaların yenilmesidir. Ayrıca rakamlar, işlenen diğer haramlara nisbetle ‘deveden kulak’ kadardır. Bir iki örnekler konun vahametini zihinlere yaklaştırmaya çalışalım: 
AİDS. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, Dünya AIDS Günü dolayısıyla, yaptığı açıklamada yılda 960 bin kişinin öldüğünü söyledi.
Ayrıca aynı yıl 11 milyon kişinin uyuşturucu enjekte ettiği, bu insanların 1 milyon 400 binin HIV virüsü, 5 milyon 600 000’nin ise hepatit C virüsü taşıdığı belirtildi.
Bilindiği gibi AİDS hastalığı sapık (LGBT) ilişkilerden kaynaklanmaktadır ki İslam bunlara ölüm cezasını öngörmektedir. Lût kavminin iğrenç eylemiyle ilgili Kur’ân’da detaylı bilgiler verilirken, Hz. Peygamber (s) de şöyle buyurur:
‘Lût kavminin eylemini yapanları (LGBT) bulduğunuzda, faili de, mefulü de (aktifi de, pasifi de) öldürünüz!’ (Ebu Davud, 32/Hudûd 27; Tirmizî, 15/Hudûd 24; İbn Mace, 20/Hudûd 12.)
2. Uyuşturucu. Birleşmiş Milletler (BM), 2017 yılında 271 milyon kişinin uyuşturucu kullandığını bildirdi. BM raporunda, 2017’de 35 milyon insanın uyuşturucu kullanımı nedeniyle çeşitli rahatsızlıklar yaşadığını, dünya nüfusunun % 5. 5'nin uyuşturucu kullandığını açıkladı.
Raporda 2009-2017 yıllarında uyuşturucu kullanımının yüzde 30 oranında arttığı, bu sayının dünyadaki 15-64 yaş grubunda nüfusun % 10’una tekabül ettiğini paylaştı.
2017'de dünyada 188 milyon kişinin esrar, 29 milyon kişinin amfetaminli uyarıcılar, 21 milyon kişinin ekstazi ve 18 milyon kişinin kokain kullandığı bilgisi paylaşıldı. 
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sadrettin Pençe,  ‘Dünya çapında her yıl 3, 3 milyon kişi zararlı alkol kullanımından ölmekte ve alkole bağlı ölümler bütün ölümlerin yüzde 5, 9'unu oluşturmaktadır’ açıklamasında bulundu. 
2016’da 11 milyon 300 bin öğrenci uyuşturucu kullandı.
İnsanlığın 40-50 yılda bir karşılaştığı Corona vb. virüsler mi daha tehlikeli, her gün insanlığı tehdit eden ve virüslerden çok daha fazla ölümlere sebep olan uyuşturucu mu?
Kaldı ki virüs bireysel, fizikî ve süreli bir tehdit iken uyuşturucu aile ve toplumun tamamını dinî, ahlaki, fizikî ve süresiz tehdit eden bir tehlikedir.
Kur’ân, uyuşturucu (haram) tehlikesi ile ilgili şöyle buyurur:
‘Ey iman edenler! Sarhoşluk veren (uyuşturucu) şeyler, şans oyunları, (canlı veya cansız bazı nesnelere olağanüstü özellikler verme, batıl tabulara uyma gibi) putperestçe eylemler ve gelecek hakkında kehanette bulunmak, Şeytan işi iğrenç kötülüklerden başka bir şey değillerdir. Onlardan sakının ki mutluluğa eresiniz!’ (Maide, 5/90)
İslam’ın kesin olarak yasakladığı bu bataklık kurutulmadan pandemik hastalıkların önüne geçilmesi mümkün değildir.
3. Sağlıksız Gıda. Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, ‘Her yıl 600 milyon insan sağlıksız gıda tüketmekten hasta olurken 420 000 insan ölmektedir’ beyanında bulundu. 
Bu yazıyı okuduğunuz bugün dâhil her gün dünyada 3312 insan açlıktan ölmektedir. Bunu 365 ile çarptığımızda, her yıl 1 milyon 208 bin 880 kişinin açlıktan öldüğü görülmektedir.
Bir milyon 209 bin masum insanın ölümünü görmezlikten gelenler, 40-50 yılda ölen 200-300 bin insanın ölümüyle yedi milyar insanı uyutmaktadırlar.
2019 yılına ait şu istatistiğe gözatalım:  
4 093 612 insan bulaşıcı hastalıklardan öldü.
2 589. 836 kişi kanserden öldü.
1. 576 379 kişi sigaradan öldü.
3 milyon 300 bin kişi alkolden öldü.
530 101 kişi HIV/AİDS virüsünden öldü.
425 672 kişi trafik kazasında öldü.
338 151 kişi intihar etti.
309 308 kişi sıtma virüsünden öldü.
Toplam: 7. 102. 596. (İntihar edenler ile trafik kazalarında ölenler buna dahil değildir.)
Bütün bunların nedeni, İslam’ın haram kıldığı yiyecek, içecek veya eylemlerdir. 
‘Birleşmiş Milletler’e göre, yeryüzünde yaşayan 9 kişiden birisi açlık sıkıntısı çekiyor. Dünyada her 5 ile 10 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor.’
Her 5-10 saniyede bir çocuğun ölmesini umursamayanlar yılda 200 milyar dolar kozmetiğe harcamaktadırlar. Bir yandan 10 Tl.lik antibiyotik bulamamaktan ölen binlerce çocuk, diğer yandan güzelleşmek için 200 milyar dolar harcayan insanlık. 
2010 yılına ait bir araştırmada, 3 milyonu aşkın kişinin aşırı aşırı yemenin (obezite) yol açtığı hastalıklardan öldüğü belirtildi.  
İnsanlık bunca dramı yaşarken, yoksullara kalplerini, yüreklerini, beyinlerini, gönüllerini ve gözlerini kapatanlara Corona virüsleri az bile.
Kur’ân’da, yaklaşık 300 defa ‘ey insanlar’ seslenişi yapılmakta ve müslim-gayr-i müslim bütün insanlar ‘doğru yol’a/insan olmaya çağrılmaktadır. Allah’ın çağrısına kulak asmayanlara Corona virüsü az bile.
İslam dünya gündemine girmişken Müslümanlar bu fırsatı değerlendirmeli ve İslamî hükümleri dünya gündeminden düşürmemelidirler.
Müslümanlar, kendi kendilerine konuşmayı bırakmalı, İslam’ı ‘yaşamak’ ve ‘yaşatmak’ için ter dökmelidirler.
 DOÇ DR ABDULLAH ÜNALAN SİİRT ÜNÜVERSİTSİ OĞRETİM ÜYESİ

Yorumlar (3)
Mehmet ali şirin 4 yıl önce
Kaleminize yüreğinize sağlık
Şenol 4 yıl önce
Ağzınıza yüreğinize sağlık hocam
Memun Sekin 4 yıl önce
Elinize,yüreğinize sağlık hocam...
12
az bulutlu