banner4
22.10.2019, 22:21

DİYELİM Kİ “OLDUN”…

Diyelim değiştin,

Diyelim ki “oldun”

Yaşadığın toplumu da “iyileştirmeye” çalışmadığın sürece “iyi” anılmayı nasıl beklersin?

Ben burada hatalarımla öylece durduğum sürece.

Sen ne kadar “iyileşmiş” olabilirsin.

Eleştirenin eleştiri konusunu düzeltmekte hiç mi sorumluluğu yok? Hele de hukukçuysa…

İnstagram isimli sitede önceki paylaşımlarını da bildiğimiz bir avukat hanım, video paylaşıyor.

Alelade çekilip paylaşılmış bir video değil. Öncesinde özenle kurgulanmış.

Paylaşılan videoda avukat hanım, özel şoförün kullandığı “Mercedes” marka bir araçla adliyeye ulaşıyor. Bekleme bölümünde, duruşmaya giriş ve çıkışta deneyimli meslektaşlarını gülümsetecek bir takım öneriler de veriyor. “Bir gün önceden uyapa bakın”, “duruşmaya yarım saat önce gelin” gibi söyleyenin birikimini sorgulatacak öneriler.

Az daha abartırsak sosyal medya mesaisini, kullandığı  “son dakika golü yemeyin” cümlesi, hukukçuların diline pelesenk olacak örneğin.

Kerelerce ve kerelerce…

Hukukçuların olduğu mesaj gruplarında, sosyal medyada bu video paylaşıldı.

Yerildi/kınandı.

Ana haber bültenlerine, magazin programlarına konu olacak tepkinin başlangıcı hukukçulardan çıktı.

İstanbul Barosu başkanı soruşturma açıldığını açıkladı.

Hukukçu olmayanlarca olayın “soruşturma” kısmı tam olarak anlaşılmış değil. Sebebi sorgulanıyor. Meslek etiğine ilişkin kurallardan

Amacı,

“yönetmelik kapsamında olanların, iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır şekilde hareket etmelerini, yargılama faaliyetindeki yerlerini ve işlevlerini olumsuzlaştıracak ve yargının görünümünü bozacak davranışlardan kaçınılmasını sağlamak”. Olan bir yönetmeliğimiz olduğundan haberdar değiller.

Hukukçular tepki verdikçe, büyüyen bu tepki magazin programlarına kadar indi. Sabah kuşağında “neden soruşturma açıldı ki” yorumunu yapmak magazincilere kaldı.

Bu videoyu ana haber bültenlerine çıkartan, magazin programlarında yayınlatan hukukçuların verdiği dinmeyen o tepki.

Bir avukat sosyal medyada yayınlamak üzere neden böyle bir video çeker?

Örneğin kurguyu yapan kişi avukatların neye tepki vereceğini çok iyi biliyor olsa ve sırf büyük bir hızla paylaşılsın diye böyle bir video çekse. Avukat hanım ulaştığı tanınırlığı farklı mecralarda değerlendirecek olsa amacına ulaşmış bir çalışmadan söz edebilir miyiz?

Peki, avukatlar neden bu videoyu bu denli hızla görünür kılacak bir tepki verdi.

Adliyede bir gün isimli video ve avukat hanımın diğer sosyal medya paylaşımları, “müvekkil sağlama” amacına yönelik olduğunu düşündürtmüyor da değil.

Eğer öyleyse gerçekten böyle bir tavır ve video ile müvekkil sağlanır mı?

Videoda dikkat çekici bir husus var. Dikkat çekmesi için “göze sokulan” bir husus:

Mercedes marka lüks araç, Chanel logolu portföy. Fendi peekaboo çanta, Louis Vuitton cüzdan Kulaklıktan kahveye kadar kısacık videoda genişçe bir ürün yerleştirme var.

Bu eşyaların kullanımını göstermek için özel olarak hazırlanmış çekimler. Zira avukat hanım duruşma giriş ve çıkışında dava dosyası taşımıyor. Çift çanta yerine bej-siyah bir ChanelGabriellehobobag çok daha rafine bir zevki yansıtmaz mıydı örneğin?

Markaların öylesine arz-ı endam eylemeyip, adeta gözümüze sokulan halleri öyle açık ve ince bir zevkten öyle yoksun ki genç arkadaşlar evrak çantalarının üstüne Chanel yazılı A4 kağıtları yapıştırıp video dahi çekti.

Peki “hukuk” eğitimi almış, avukatlık mesleğini icra eden “birileri” reklam yasağını çiğniyor, etik ilkeleri göz ardı ediyor, bunu da “bakın ben lüks markalar kullanıyorum” diyerek yapıyorsa, dalga geçmelere doyamadığımız bu olay örgüsünde varsa hata kimin?

Meslek kurallarının özüne indiğinizde bırakın reklamı avukatın avukat unvanı ile görünür dahi olmaması gerekli adeta. Dolayısı ile soruşturma açılması yerinde.

Ama neyin tanıtımını yapmak için böyle bir kurgu ile video çekildiğini de anlamakta zorluk çekiyoruz.Gerçekte böyle bir videonun hitap edebileceği bir müvekkil kitlesi var mı?

Reklamın her türlüsü avukatlık mesleği için uygunsuz, profesyonel videonun reklam faaliyeti olduğu düşünülmesi de duruma uygun.

Videoyu çeken de videoyu yeren de hukuk eğitimi almış kişiler.

Avukat hanımın bu videosu herhangi bir sebeple ünlü olayım videosu değil de mesleği nedeni ile iş potansiyelini arttırmaya yönelik bir ama taşıyor ise bu amaca ulaşmanın yolunun lüks hayat standartlarına sahip olmak olduğunu kim düşündürttü?

Lüks hayat standartları ile olası müvekkillerin etkileneceğini düşünmek avukat hanımın yanılgısı mı yoksa gerçekten de var mı toplumda böyle bir yargı.

Videoyu yeren hukukçuların toplumu aydınlatma özellikle de mesleklerine ilişkin neyin doğru olduğu konusunda aydınlatma yükümlülükleri hiç mi yok?

Diyelim değiştin,

Diyelim ki “oldun”

Yaşadığın toplumu da “iyileştirmeye” çalışmadığın sürece “iyi” anılmayı nasıl beklersin?

Bu meslektaşımıza, 'marka ile olursan, marka olursun' fikrini kim sahiplendirdi?

Değişmeden, değiştiğini sananlar olabilir mi?

Yorumlar (0)
12
az bulutlu