banner4
21.12.2020, 00:02

ÇİN’DE SAKLI TÜRK ŞAHESERİ “KARİZ YERALTI SU KANALLARI”

Bu makalemizde, en azından bir kısmımızın pek duymadığı ve bilmediği bir konuyu kaleme alacağım.

Doğrusu ben de o duymayan ve bilmeyenlerden birisi idim. Sevdiğim ve saygı duyduğum bir meslektaşım/üstadım söyleyince konudan birkaç ay önce haberdar oldum. Konudan haberdar olunca da, kendisinin de tavsiyesi ile, biraz araştırıp yazmaya karar verdim.

Günümüzden takriben 2500 yıl kadar önce bugün Çin sınırları içerisinde bulunan Doğu Türkistan’ın Turfan bölgesinde adına “Kariz” denilen yer altı su kanalları yapılmış; yapanlar da soydaşlarımız yani Türkler, Uygur Türkleri.

“Kariz” sebil/ücretsiz/karşılıksız/herkesin kullanımına açık anlamına geliyor.

Karız ya da Kariz Yeraltı Kanalları kısaca muhteşem bir yeraltı su şebekesi sistemi.

Çin’de bıraktığımız iz olarak aklımıza genelde yaklaşık 6.000 km uzunluğundaki Çin Seddi geliyor. Oysa Kariz Yeraltı Su Kanalları, Çin Seddinden daha muazzam ve oldukça detaylı olarak yer altında oluşturulmuş müthiş bir mühendislik şaheseri; aynı zamanda “azmin zaferi. Üstelik bundan 2500 yıl kadar önce ve atalarımız tarafından yapıldığı belirtilen bir yapı.

Kariz Kanalları bugünkü Doğu Türkistan/ Uygur Türk Bölgesinde bulunan coğrafyada. Deniz seviyesinin altında bir ova olan Turfan bölgesinin merkezi olan Turfan şehri, su kaynakları yetersiz ve kurak bir bölge; Ve bu nedenlerle de Tanrı Dağından Turfan’a su getiren ve toplamda 5.272 km’yi bulan bir su temin ve dağıtım sistemi yapılıyor. 

Karız Kanalları vasıtasıyla Tanrı Dağlarında toplanıp birleştirilen sular 60 km çölün altından geçirilerek Turfan’daki yerleşim birimlerine getiriliyor. Turfan şehrinde de yer altı şebekesi (kanalları) vasıtasıyla, yine yer altından tüm bölgeye dağıtılıyor. 

Kanallar kimi yerde, yerin 110 metre kadar derinliğinde döşenmiş daha doğrusu inşa edilmiş. Aralıklarla açılan kuyular vasıtasıyla da tarım alanlarında düzenli sulama yapılabiliyor. Kuyular da 90 metre derinlikten başlayıp Turfan’a gelindiğinde 10 metre derinliğe düşüyor. 

Kanallar kimi yerde etrafına yapılan barajlarla desteklenmiş; bu barajlar su miktarını, debisini ayarlayan su deposu işlevi de görmekte.

Bu kuyular dik olarak ve 20-30 metre aralıklarla yapılarak hem havalandırma ve hem de zaman içinde birikecek çer-çöp, kum ve çamurun vs temizlenebilmesi düşünülerek de inşa edilmiş.

Tanrı Dağlarında çıkan sular ve eriyen karlar ile yeraltındaki diğer su kaynaklarını toplayıp bir kaynakta birleştirerek şehre intikal ettiriliyor.

Yeraltı kanalları 1,5 metre yükseklikte ve 60-70 cm genişlikte inşa edilmiş. Bunu yaparken insanların oturarak çalıştığı tahmin ediliyor, katlanılan zorluğu düşünün artık. 

Halihazırda günde 1000 m3 ve yılda 200-250 milyon metreküp civarında su naklediyormuş bu kanallar.

Tanrı Dağları ile Turfan arasındaki bölge çöl olduğu için, yer altı kanalları suyun sıcaktan buharlaşarak bir kısmının zayi olmasını da önlemiş oluyor. Çünkü özellikle yaz aylarında ortalama sıcaklık 40-45 derecelerde oluyor, hatta kimi zaman 49 derece olduğu ifade ediliyor. Aynı zamanda, bu kanallar çok yağışlı dönemlerde Tanrı Dağlarından coşup gelen yağmurların sele dönüşüp şehri basmasını da engelliyor.

Turfan’ın halen su ihtiyacının % 30’u bu kanallardan sağlanıyor. Yani 2500 yıl geçmesine karşın, sistem çalışır durumda. Bunu öğrenince, bizim 2500 yıl sonra yani günümüzde ve mevcut teknoloji ile yaptığımız binaların, 6-7 şiddetinde bir depremde yıkılıp gitmesine de, can kayıplarına da hayıflanıyor insan. Öyle değil mi?

Bunu bugünün teknolojisiyle bile yapmaya kalksanız acaba kaç yılda biter ve kaç milyar dolara mâl olur? Üstelik de çölde. Çölün altı bir ağ gibi örülmüş; tam 2.500 yıl önce üstelik. Düşününce gerçekten muazzam.

Çinliler bunu “Yeraltındaki Büyük Kanal” olarak isimlendirmişler ve dünya mirasında sahip oldukları 3 mirastan birisi olarak bunu ifade ediyorlar, diğer birisi de Çin Seddi malum.

Günümüzde turistlerin ençok uğrak yerlerinden birisi olmuş Turfan. Turistler için, Turfan Kanallarını tanıtan özel bir müze yapmışlar; orjinaline uygun canlandırma ve çalışan işçileri anlatan yapay mankenler/canlandırmalar sergileniyor.

Bu kanalların inşaası ile bölge adeta tarım ve yeşillik cenneti haline geliyor. Kurak Turfan bölgesi bereketli bir vaha haline getirilmiş. Muhteşem. (Bizler ise maalesef hazır ormanlarımızı yok ediyoruz, yazık.) 

Bugün Doğu Türkistan/Uygur Bölgesinin dünyaca ünlü üzümleri işte bu kanallarla sulanmakta.

Doç. Dr. Âlimcan İnayet hocanın ifadesiyle,  Kariz Kanalları, “Türklerin 2500 yıl önce yaratmış olduğu bir Medeniyet Mucizesidir”.

Çin Seddinden sonra, Kariz Yeraltı Kanalları Şaheserini de öğrenince diyorum ki “YARABBİ UYGUR TÜRKLERİ KARDEŞLERİMİZİ ÇİN ESARETİNDEN BİR AN ÖNCE KURTAR VE BAĞIMSIZ BİR ÜLKE OLMALARINA YARDIM ET”.. Amin.

Yorumlar (1)
Nurettin Cengiz 3 yıl önce
Emeğinize yüreğinize sağlık Sayın Müsteşar’ım.Duanıza bende amin diyorum ve saygı selam ediyorum.
12
az bulutlu