banner4
19.06.2020, 09:50

“BİR GARİP ÖLDÜ” DİYELER…

Acep şu yerde var mı ola, Şöyle garip bencileyin?..

Bağrı başlı gözü yaşlı, Şöyle garip bencileyin...

Bir garip ölmüş diyeler, Üç günden sonra duyalar,

Soğuk su ile yuyalar, Şöyle garip bencileyin... (Yunus Emre)

Yıllar akıp geçti, yaş ilerledi, günahların ağırlığı arttı... Nerede nasıl bir ölüm bekler şimdi bizi?..

1984-1987 yıllarımı hatırlarım: Tokat Zile de bir musalla taşının yanında, küçük bir tahta kulübede bulurum kendimi... Hatıralar gelir gözlerime: Kulübe içinde çalışan, benim sevgili dedemdir. ‘Eskici’ derler ona, ayakkabı tamircisi yani...Tahta kulübesine gelen köylüler, üç-beş lira verip, ayakkabılarını tamir ettirirler... Ben de ortaokulda okurken yaz aylarında, varırım dedemin yanına. Dedem “hoş geldin” der, otururum küçük mekanına... “Tık tık” ayakkabılardan gelen çekiç-çivi sesleri... Sonra müşterileri gelir, bedelini sorarlar ona: 3 lira, 5 lira…Aza kanaati öğreten şeydir bu... Heybesine bir ekmek ve bir çökelik koydu mu dedem, huzurla yürür evinin yoluna...Bir de küçük bağı vardır, az uzakta. Giderse bağına, ayva ağacına yaslanır, radyosunu açar, müzik sesi ile dünya onundur artık...

Rahmetli dedem, senin torunun olmak ne güzeldi. İnsanlara hizmet etmekti, en büyük hüner... Çalışmak ve aza kanaat etmek, mirasın bana. Bir seccaden ve tesbihin var, senden kalan hatıradır başucumda...

Dilerim “eskicinin torunu” olarak hatırlanırım, ben de memleketimde. Senin gibi ‘yokluğu’ kabullenip, varlığa kavuşurum belki de... Olmak istediklerimden birisi “sensindir” böylece.

Bir de okuduğum kitaplardan gıpta ettiğim “büyük insanlar” vardır zihnimde: “Büyük insan” dediklerim makamı yüksek, malı ve parası çok olanlar değildir: “Yüreği insan sevgisi ile coşkun, Rabbine karşı hürmetli” olanlardır kastettiklerim: Öldüğünde ‘miras bırakmayan’ adı güzel, kendi güzel Muhammed (s.a.s) gibi…Yalnız yaşayıp, ‘yalnız gezen’ Ebu Zerr gibi… Rabbini aziz kılıp, ‘günahına pişman’ Bişr-i Hafi gibi…Kitap almaya parası olmayıp, ilim öğrenmek için ‘kütüphanelerde sabahlayan’ İmam Şafi gibi…Okudukları kitapları eşkıyalar alınca, ‘ilmini hafızasında taşıyan’ İmam Gazali gibi…Hatam-i Tai benzeri gönlü zengin ve kimseye mihnet etmeyen ‘sırtında odun taşıyan’ oduncu gibi…”Bir garip öldü deseler, üç gün sonra duysalar” diyen ‘şöhretten uzak duran’ Yunus gibi…Hakimlik mesleğinin kibrine karşı, mesleğini bırakıp, insanlardan bir insan olmak için, ‘pazarda ciğer satan, gururunu kıran’ Aziz Mahmut Hüdayi gibi... Herkesin bir hayali vardır elbette. Hayali, bu yüce insanlar gibi yaşamak olanlara, ne mutlu!..

Hayıflanır içimiz: Nerede onlar, nerede biz?.. Onlar gibi “İnsan-ı kamil” olmak bir türlü mümkün olmayınca... Dünya, kuşatınca benliği, ‘La edri’ gibi isimsiz kalamıyor insan…Nefis, her gün ruhu bozuyor ya hani...Gönül fani olan şeylere meylediyor...Yücegönüllülüğe bir türlü ulaşamıyor ruh… Ünlü olmaya, mala, mülke, makama sırt çeviremiyorsun...“Rabbim ve vekilim Allahtır” diyerek, “O’nu kazanan neyi kaybeder? Onu kaybeden neyi kazanır?” diyemiyorsun...Kibirden sıyrılarak, yüce huzura varıp, huzurda kalamıyorsun...Kirli beden günah işleterek, alçaltıyor seni... Şehvete ve öfkeye yeniliyorsun...Yapıp ettiklerinden mahcup oluyorsun sonra...Ruhu ezen nefsin, bazen şeytanla yarışıyor...Hayvandan aşağı düşüyorsun, zalimlikte... Çekip alıyor menfaatlerin, seni iyilikten...Bazen hatanı biliyorsun...Belki küçük ama samimi davranışlarınla bağışlanma dileniyorsun…Arınarak gözyaşlarınla gönlünü ve bedenini yıkamak istiyorsun… Ah keşke diyorsun... Ruhun hep yükselse, gönül perişanlığın bir bitse... Olmuyor işte...Dünyanın dert ve tasasından, malından ve unvanlarından sıyrılarak, O’na ulaşamıyorsun...Sonra bir ümitsizlik kaplıyor içini... Neden böyle oluyor ki?.. İnsanın niteliğinde bulunan şeylerden mi bunlar? Geriye, hayırlı bir evlat ve ilmi bir eser bırakmak kalıyor belki de…Ama “kalp gözün” başka kapı da bilmiyor...Bağışlanma ve af dileyerek, tekrar O’na dönüyorsun içtenlikle. O’ndan geldiğini bilerek, yine O’na yöneliyorsun...

Yüce ruhlu insanlara, onların yollarında olanlara selam olsun...

(Resim) Rahmetli dedemin küçük eskici kulübesi (sonradan kaplama yapıldı):

Yorumlar (1)
Memun Sekin 4 yıl önce
Allah rahmet eylesin.Mekanı cennettir İnşAllah.Hasret kaldık o güzel insanlara...
12
az bulutlu