banner4
08.09.2020, 12:10

BİLGİSEL BOYUT-04

I. BİLİMSEL TUTUM ve DAVRANIŞLAR

Konulara uygunsuz ve tutarsız düşünce ve önyargıdan uzak, doğruluğu sınanmamış düşüncelerden arınmış, kısa ve kolay yoldan sonuçlara ulaşmaktan kaçınan, gerçekçi, nesnel, kuşkucu ve eleştirel bir yaklaşım biçimidir.

Bilimsel tutumu edinmiş kişi, olaylar ve nesneler arasında düşünme gücü, mantık, matematik ve güzel duyuyla bağlantılar kurarak yeni sonuçlara varabilme yeteneği kazanır. Kurguları, neden ve sonuç ilişkileriyle saptayıp, olayları kontrol etmeye ve gelecekle ilgili çıkarımlar yaparak önsel anlatımda bulunmaya çalışır.

Bilimsel tutumu benimsemenin ve özümsemenin amacı, insanın doğruluğu sınanmamış düşüncelerden yani çıkmazlıktan kurtulup, bilgi ile aydınlanmasıdır.

Bilimsel nitelik kazanmak, biriktiren kişilikten, araştıran, eleştiren, kanıtlayan ve katkıda bulunan kişiliğe dönüşmektir.

İstenen insan, açık ve seçik olan, yaşamının her noktasında kendini yeniden gözden geçiren ve aklını bilimsel yöntemler doğrultusunda kullanabilen insandır. İnsanın, insanların, insanlığın ortak olan tüm bilgi birikimini, kişiliğine uygun biçimde işleyerek, yeni bilgilere, yapıtlara ve ürünlere dönüştüren, oluşturucu ve üretici insandır. Bilim ile aydınlanıp, bilgisi ile yaşamını bir kılan, sorumluluk ve görev bilinci açığa çıkmış bir insan, yüksek insanlık ülküsüne hizmet etmekte yetkin bir kişiliğe sahip olacaktır. Bilimsel olmak; bilimsel tutumu ve bilimsel niteliği edinmek, kesin sonuçlar aramaktan kaçınmak, olgulara eleştirel yaklaşmak, insana değer vermek, gelişmeye ve değişmeye açık olmak, üretici ve yaratıcı olmaktır. Üretilmiş bilgileri ezberlemek değil, aklı bilimsel yöntemler doğrultusunda kullanmaktır.

Bilimsel tutum ve davranışlar, sorunları çözmeyi, sağlam ve güvenilir bilgi üretmeyi, üretilmiş bilgiyi yaşamda, insanlığın yararı yönünde uygulamayı kolaylaştıran düşünce ve davranışlardır. Bu tutum ve davranışlar, yalnız araştırma, ya da öğrenme için değil, aynı zamanda insanca yaşam için vazgeçilmez özelliklerdir.

1. Açık düşünceli olmak; Kişinin, kendi kendisine ve dış dünyaya karşı dürüst olması, içten olması, olaylara çok yönlü bakabilmesi, kararlarını yeni kanıtlar bulunduğunda yeniden gözden geçirebilmesi ve gerektiğinde değiştirebilmesi,

2. Karşıt görüşlerde mantık arayabilmek; Her karşı görüşte bile bir mantıksallık yani doğru olanı arayabilmesi, en doğruyu kendisinin bildiği saplantısından kurtulması,

3. Kuşkucu ve eleştirel olmak; Eleştirici bir gözle bakmak, dinlemek, değerlendirmek, savlar karşısında kanıt istemek, çok yönlü kontrol uygulayabilmek, olgusal gerçekler ile kişisel görüş ayırımına duyarlı olmak,

4. Düşünce ve gözlemlerinde bağımsız kalabilmek; Tüm uğraşlarını gerçeği aramaya, doğruyu bulup söylemeye yöneltmek, gerçeği değiştirmek, ya da görmemek uğruna kimseden etkilenmemek,

5. Kanıt için kararı erteleyebilmek; Yeterli kanıt ve bilgi olmadan karar vermemek, verince de sınırlarını bilmek,

6. Çalışmalarında sabırlı ve özenli olmak; Gerçeği aramanın kolay olmadığını bilerek, küçük güçlüklerden yılmamak, çalışmalarında düzenli olmak ve her ayrıntıya özen göstermek,

7. Bağıntılı düşünebilmek; Olaylar arasında bağıntılar ve özellikle nedensel bağıntılar arayabilmek ve bunları değerlendirebilmek,

8. Yanılabileceğini düşünerek alçakgönüllü olmak ve yargılarında olasılığa yer vermek; Salt bilgiye eriştiğini düşünmekten çok, gerçeğe yaklaşmış ve üstelik tamamen yanılmış olabileceğini düşünebilmek, hoşgörülü olmak,

9. Ölçütlü düşünerek karar verebilmek; Tüm değerlendirmelerini belli ölçütlere göre yapmak.

Tüm bunlar bağımsız, araştırıcı, yaratıcı, yapıcı, değişen koşullara uyucu, üretici,kısacadüşünen ve akleden insanı tanımlayan niteliklerdir.

Bu tutum ve davranışların geliştirildiği toplumlarda, düşünmeyen ve akletmeyen yöntemler kolay yeşeremez ve de tutunamaz. Başka bir deyişle, bu tutum gerçek bilimsel bir tutumdur.

Böyle bir tutumu ve nitelikleri elde etmiş kişi, bilgilenme sürecini nasıl oluşturacaktır?

Bu aşamada, bilimsel yöntemleri ele almadan önce bazı bilimsel kavramları anımsamak gerekir.

J. BİLGİDE YÖNTEM

Yöntem; “doğru ve yol” sözcüklerini birleştirme şeklinde oluşturulmuştur. Bu bağlamda Yöntem, belli bir amaca erişmek için izlenen, düşünsel, ya da eylemsel yol demektir.

Bilimsel yöntem, hem düşünsel olsun, hem de eylemsel olsun, bilimsel bir çözüm sürecidir. Yani deneyci görüşü temel alır. Olgusal nitelikli sorun çözmenin ve bilimsel bilgi üretmenin en güvenilir yolu olarak kabul görmektedir.

Herhangi bir çözümün bilimsel olabilmesi için bazı ilkelere uygun olması gerekir ki, bu ilkeler bilimsel yöntemin temel nitelikleridir.

Çözüm mantıksal olmalıdır.

Çözüm doğru olmalıdır.

Çözüm olgusal içeriğe sahip olmalıdır.

Çözüm güvenilir olmalıdır.

Metafiziksel çözümler, doğaötesi ve maddeötesi gizemlere çözümleme getirmeye çalışan ve bilimsel incelemelere katkı sağlayan ve yeni nitelikler kazandıran çalışmalardır. Bu nedenle, Bilimsel yöntem, Bilimin en önemli ayrıcalığı olmaktadır. Günümüzde geçerli olan bilimsel yöntem Baconcu tümevarım ile Aristocu tümdengelim ile metafiziksel yaklaşımlar ayrı ayrı yeterli olamayışları sonucu, her üçünü de içeren, üçlü yaklaşımın bir bireşimi olarak ortaya çıkmıştır.

Buna göre birey, önce kendi kişisel ve diğer kişilerin gözlem ve deneylerinden yararlanıp onları kendi aklında bütünleştirerek olguların açıklanabilmesi için denemelik genellemeleri oluşturur. Burada tekil olguların dikkatli gözlemleri sonucu genellemeye ulaşılmıştır. Bir başka deyişle, tümevarım yaklaşımı izlenmiştir. Bu genellemelere varsayım, ya da denence denir. Varılan her denence, sınırlı gözlemlere göre doğru sanılan, ancak henüz kuşku duyulan, bu nedenle daha geniş bir alanda sınanması, verilere uygunluğuna bakılması gereken bir önerme niteliğindedir. Bundan sonra yapılacak iş, bu varsayımın gerçekten kabul edilir olup olmadığını saptamaya çalışmaktır. Bu genelleme doğru ise, “Hangi kanıtları ve hangi doğrulayıcıları olmalıdır?” Bu açıklamaya dayalı olarak oluşan olaylarda neler gözlenebilmelidir? gibi sorulara yanıt aranır.

Bu aşama ise, doğruluğu geçici olsa bile kabul edilen bir genellemeden ki, bu genelleme gözlemlerden, ya da akıldan kaynaklanmış olabilir, hareket ederek tekil olayların alacakları şekillerin düşünüldüğü, kararlaştırıldığı, bilinen veya doğru olarak kabul edilen belirli önermelerden başka önermeler çıkarma yani bir tümdengelim söz konusudur.

Doğrulayıcıları bu şekilde saptandıktan sonra, sıra bunların uygulamada sınanmasına gelir. Sınama, bu beklentilerin yapılacak gözlemlerle yanlışlanıp yanlışlanamayacağı konusunun araştırılmasıdır. Gözlem sonucu elde edilen veriler beklentilere uygunsa, denence doğrulanmış olur ve raporlaştırılır.

Bilimsel yöntemin, tüm bilim alanlarında geçerli bir yöntem olup olmadığı uzun süre tartışma konusu olmuştur, günümüzde bile bu tartışmalar halen devam etmektedir.

Bilimsel yöntem; temelinde bir deneme süreci olmakla birlikte, yalnızca deneysel araştırmalara özgü ve onlarla sınırlı bir yaklaşım değildir. Burada deneme düşüncesi geniş yorumlanmalıdır. Yani deneme denince yalnızca bir laboratuvar ortamı düşünülmemelidir. Akılsal bir yaklaşımla, neyi aradığını bilen, ne bulabileceğini öngören ve bu görüşlerin doğru çıkıp çıkmadığını verilerle sınayan kişi aslında deneme yapmaktadır. İşte bu nedenle bilimsel yöntemin geçerliliği savunulmaktadır.

Bilimsel yöntem, bilim kavramı ile birlikte düşünerek tanımlanmaya çalışırsak, bilim üretmenin yolu, bilimin süreç yönüdür. Kanıtlanmış bilgi elde etmek için izlenen yoldur.

Uygulandığında bilime katkı getirmiş ve getireceğine güvenilen süreçler, diğer bir deyişle, sorun çözmek için izlenen düzenli ve dizgeli yol diyebiliriz.

Bilimlerin gelişmesi, bir ölçüde üretilen bilgiye bağlı ise, bir ölçüde de kullanılan yöntemlere bağlıdır. Yöntem olmadan bilimden söz edilemez. Çünkü, bilimsel bilgi, bilimsel yöntem yardımı ile üretilen bilgidir. Bilimsel yöntem dediğimizde, hem düşünsel bir etkinlik olan bilimsel düşünce yöntemini, hem de eylemsel bir etkinlik olan bilimsel araştırma yöntemini anlamamız gerekir.

1. Bilimsel düşünme yöntemi

Bilim adamlarının evreni anlamak, algılamak ve kavramak amacıyla, olguları betimlemek ve açıklamak için giriştikleri düşünsel bir etkinliktir. Tamamen kuramsal bir nitelik taşıyan bilimsel düşünme yöntemi, mantıksal ilkelere dayanan zihinsel bir süreçtir.

2. Bilimsel Araştırma Yöntemi

Bilimsel düşünme yönteminin ışığında, olguları betimlemek ve açıklamak için girişilen uygulamalı etkinliktir.

Sonuç olarak bilimsel yöntem, betimleme ve açıklamayollarını kapsayan, bir yanı ile eylemsel, öbür yanı ile düşünsel ve mantıksalbir süreçtir.

Bilim, bilimsel yöntem ve kurallarla gelişir. Bilim kuramı, “Birtakım olguları ve olgusal ilişkileri açıklayan kavramsal yöntem” anlamı taşır. Bilimsel araştırmaların genellikle bir deneysel, bir de kavramsal yönü vardır. Araştırmacı, deneysel olguları çeşitli duyu organları ile algılarken, ya da gözlemlerken, kavramları düşünsel ve mantıksal yetisiyle geliştirir. Bu durum, bilim adamını kavram geliştirmeye zorlar.

Bilimsel alanda hiçbir kuram son şeklini almış sayılmaz. Önü açık bırakılır ve yeni veriler elde edildikçe kuramların da geliştirilmesi söz konusu olur. Aynı nedenle, belli bir konuda kuram geliştirme uğraşına geçmeden önce, bir dizi deneysel araştırmanın yapılmış olması gerekir. Kuramlar, tez ve antitezler arasındaki çelişmeyle gelişirler. Bu yönüyle bilimsel gelişme, yeni gözlemler karşısında yetersiz kalan kuramların ayıklanması, yerlerine daha geçerli görünenlerin konulmasından oluşan bitmeyen bir “süreç”tir.

Günümüzde bilimsel yöntemle bilgi elde etmek, üç aşamada öngörülmüştür. Sorunsalı tanımlarken yararlanılan bilgiler temel alınmakla birlikte, sezgi, yaratıcı düşünce gibi çeşitli etkenlerin de önemi vurgulanmaktadır.

...

Yorumlar (0)
12
az bulutlu