banner4
26.12.2019, 09:25

Ben arkadaş değilim, ben bu memlekete şehit vermiş bir babayım…

İyi Parti Grup Başkan Vekilli Lütfü TÜRKKAN, tweet atıyor.

Büyük Millet Meclisinde oturum devam ederken, izleyici sıralarında ayakta çıkışa ilerleyen birkaç kişinin fotoğrafını çekmiş. Fotoğrafı eklediği tweete şu şekilde yazmış: Meclis’te bütçe görüşmeleri sırasında ziyaretçi yasağı olur. Az evvel ziyaretçi sıralarında yer alan bu sarıklı cübbeli arkadaş kimdir acaba?

Lütfü TÜRKKAN’ın bir takipçisi bu paylaşımın altına “Cinler parayı çok sever yazmış”. “Cinler Nas duyunca nasıl kaçarsa bu modeller de para lafını duyunca öyle koşarak yaklaşır.” yazmış bir başka takipçisi

Bu paylaşımı işaretleyen Lütfü TÜRKKAN, onaylar şekilde “Bütçe demek para demek ecmain nefsine dur diyememiş mi yani?” yazmış.

Lütfü TÜRKKAN, İyi parti Grup Başkan Vekili. Bununla beraber mecliste yalnızca partisini değil milleti de temsil etme görevi olan bir vekil. Lütfü TÜRKKAN’ı ve aktif twitter kullanımını “masa örtülü” paylaşımlarından hatırlıyorum.

“İlkokuldayken masa örtüsünü sırayla eve götürüp yıkayan var mı aranızda” paylaşımından dolayı aynı içerikli paylaşımı defalarca yaptığı, aynı örnek ile devletten beklentisini asgari de tuttuğunu, böyle bir nesilden zarar gelmeyeceğini söylediği için de dikkat çekmişti.

Masa örtüsünü sırayla eve götürüp yıkama örneğini dört kez vermişti. Birinde devletten beklentilerini asgari düzeyde tutma sebebi olarak. Kendisi 1959 doğumlu. Ben seksenli yıllarda ilkokulu okudum. Bu paylaşımla hatırladım. Yalnızca masa örtüsünü değil, perdeleri de götürüp yıkardık. Hatta perde ve masa örtülerini de veliler yaptırmıştı. Koşarken düşersek tozdan bembeyaz olurdu siyah önlüklerimiz. Toz hayatımızın çok alışıldık bir yerindeydi. Yirmi yılda çok bir şey değişmemiş. Daha ne kadar sürdü bu alışkanlıklar, sınıflara böyle imece usulü kaç yıl bakıldı bilmiyorum.Bu masa örtüsünü eve götürüp yıkama durumu, devletten beklentisini asgari düzeyde kılmış Lütfü TÜRKKAN’ın, ama iddia ettiği gibi “zarar gelmez” yapmamış.

“Üç harflilere” kadar uzanan. Her kim uyardı ise biraz daha geç uyarsa nereye gideceği belli olmayan o paylaşımlarındaki sarıklı cübbeli kişi Asım SAFİTÜRK. Muhammed Fatih SAFİTÜRK’ün babası.

Muhammed Fatih, görevi başında terör örgütü PKK tarafından şehit edilen bir çocuk babası  Derik Kaymakamı.Makam odasına konulan patlayıcı ile şehit oldu. Ülkenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun, yurtdışında yüksek lisans öğrenimi almış genç bir kaymakamdı. 80 yaşındaki babası, mecliste ağırlanmış, genel kurul salonunu görme isteği de kırılmamıştı.

Asım SAFİTÜRK, devletten asgari beklentileri olanlara inat vatanı için iyi yetiştirilmiş bir evlat feda etmişti.

Asım SAFİTÜRK, imamdı. Emekli olmuştu. Görevde iken de sarık ve cübbesi var şimdi de. Oğlunun cenaze namazını bizzat kıldırmış.

Bütçe görüşmeleri sırasında ziyaretçi alınmadığı halde izleyici sıralarına girip çıkan herkes bu kadar dikkatini çeker miydi milletvekili Lütfü TÜRKKAN’ın?

Sarık ve cübbesi mi yoksa dikkat çeken? Alaya almaya çalıştığı. Lütfü TÜRKKAN bu paylaşımı ile yalnızca şehidimizin babasını değil hepimizi üzdü. Bir din görevlisinin kıyafeti, bu denli kırıp dökme pahasına neden birilerine bu kadar ilginç geliyor?

80 yaşındaki bir baba : “Ben arkadaş değilim, ben bu memlekete şehit vermiş bir babayım…” demek zorunda kalıyor.

Yorumlar (1)
Suzan Çal 4 yıl önce
Hoşgeldiniz.Yazınızı okurken özellikle son satırlarınız....
Neden?
Kendimce nedeni o kadar basit ki!
Bazı insanlarımız böyledir. Direk konuşurlar. Anlamadan dinlemeden.
Radikallik gibi değildir. Sadece bulunulan ortamda kendisini farklı hissettirip belkide bakışları kendi yönüne çevirmektir. Bu ne kazandırır. Koca bir hiç. Kutuplaşma. Üsluba göre davrananamamak. İşte biz insanlar bu yüzden kaybediyoruz. Sağ görüşlü sol görüşlü hangi düşünceden olursak olalım benci Bi tutum sergileyip orta bir yol bulabilmek için çaba sarf etmiyoruz. Türkiyem bu yüzden her yanı yaralı.
Sağlıcakla kalın
12
az bulutlu