banner4
25.11.2019, 14:02

'BAŞLANGIÇ'IN SONU

İnception (Başlangıç) ChristopherNolan’ın yazıp yönettiği bir film. 2010’da gösterimlerdeki yerini alan bu sinema şaheserini İhsan Kabil’in önde geldiği seçkin bir film okuma grubuyla birlikte seyrettik.

Leonardo DiCaprio, Joseph Gordon-Levitt ve Ellen Page’ın başrollerini paylaştığı Başlangıç, yapı bakımından senfonik birtakım özellikler taşıyor: Yer yer Amerikan sinema sektörünün çarpıcı aksiyonlarıyla dalgalanan film, kendisine dönük ilgiyi durağan sahnelerde de diri tutabiliyor. Sonuçta, bir taraftan ticarî zekâ kendi keyfiyetini dikte ederken, öte taraftan insanî normları dinamik tutan bir eserle içli dışlı oluyorsunuz…

Başlangıç rüyalar üzerine kurulu bir film. Rüyalar âlemi üzerine… Bunu, öncelikle filmin özetini vererek anlatmaktansa, farklı aksiyon süreçleri içinden seçip aldığım bazı ‘alıntı’ cümlelerle vermeye çalışacağım. İşte o cümlelerden birkaçı:

“Rüya çöküyor. Aklındaki her bilgiyi söktük.”

“Benim rüyamda benim kurallarım geçerlidir.”

“Birinin rüyayı tasarlaması gerek.”

“Bir rüyayı paylaşmak.”

“Sadece bu şekilde rüya görebiliyorum artık.”

Evet, Başlangıç hakikî bir dünyada başlıyor ama, hemen hemen bütün oluşum ve gelişimini rüyalarla örülü farklı bir âlemde sürdürüyor. Ama bu yeni kâinata girişin bir ilk adımı var. Film, muhtemel başka şiirsel arka anlamları da taşımakla birlikte, adını bu adımdan alıyor: Bir oyunun peşine düşmüş, acayip bir kahraman düşünün, DomCobb (Leonardo DiCaprio)… Bu yetenekli hırsız, zihnen yoğun bir boşluğun yaşandığı rüya anlarına müdahale ederek, bilinçaltının gizli noktalarına ulaşmak ve oradaki sırları çalmak sevdasına tutulur. Sevdası onu bir taraftan karanlık işler dünyasının aranılan adamı yaparken, diğer taraftan sevdiği pek çok değerden alıkoymuştur. İkincisini örneklendirelim: Hayat arkadaşının rüya atmosferinin aşırı etkisi altında kalarak tükenişe atlayışı ve akabinde çocuklarının merkezde olduğu aile saadetinin tümüyle yok olması...

Mahareti onu uluslararası bir şöhret yapadursun, DomCobb’un gözü imkânsız gibi görünen ‘başlangıç’a ulaşmaktadır. Bu başlangıcın sembolik motifi, merkezî olarak zikrettiğimiz çocuklarıdır. Fakat kendisini çekip çeviren başka normlar da ortaya çıkmıştır artık. Uluslararası kıstas belirleyiciler, Cobb’a içinde bulunduğu halden kurtulmak, başlangıca ermek için, üstün yeteneğinin tam tersini yapmayı şart koşarlar. Artık rüya halindeki zihinlerden fikir çalmayacak, o haldeki bir zihne fikir yerleştirecektir. Bu şarta binaen paydaşlarıyla birlikte, iç içe geçmiş girift rüyalar âleminde, zorlu bir yolculuk beklemektedir onu…

Şunu söylemek lazım, bu film, filmden aldığım bir ifadeyle belirteyim, ‘bilinçaltının askerileştirilmesi’ faaliyetinin bir görüntüsüdür sanki. Derinlere kilitlenen bir şeyleri arama bulma oyununu oynar bilinçaltının emir eri… Böylece, hayatın sürekli projeksiyonlardan oluşan bir oyun olduğu anafikri zerk edilmektedir. Zira askerileştirilen bilinçaltı, aynı zamanda kirliliklerin de anayurdu, deposudur. Hayal kırıklıklarına gelince, onlar arınma seansları olarak kodlanmıştır bu oyunda…

‘Labirent olarak tasarlamak’, ‘Aklı mahsur kalmak’, ‘Yıllarca inşa ettik’, ‘Sonra anılarımızı kopya ettik’ gibi, projeler ve kurgular dünyasına has ifadelerin sıkça kullanıldığı Başlangıç, sanki ‘kollektif şuur dışı’nın bir sökümüdür. Bu söküm için fikrî seanslar tertip eden seyirci, sözgelimi şu sorularla kendisini sorgulayabilir:

- Rüyaların dünyasına girerek acaba faydalı bir güzergahta yürüyebilir miyiz?

- Rüya içinde rüya diye bir düzleme gidebilir miyiz?

- Bu filmdeki rüyalarla ulvî bir şeylere yolculuk mümkün mü?

- Vs…

Bu ağır soruları Jung’a ait sükseli cümlelerle açıklayanlar olabileceği gibi, Bilginin Sufi Yolu – İbn Arabi ile kodlayanlar da çıkacaktır.

Peki ben ne düşündüm? Şunları:

Birisini bekleriz hep, bir rüyada gördüğümüzü, yarım yamalak bazen.

Pişmanlıklar yüklüyüzdür daima ve daima pişmanlıklar…

Nihayet bu dünya gerçek değildir, dönüp duruyoruz katmanlarla iç içe dairesel bir evrende…

Uyanabilene ne âlâ, uyuyana geçmiş olsun!

Başlangıç’ın sonu: Babamız (Cobb) çocuklarına kavuşmuştur. Yeni bir oyun olmasın bu?

Yorumlar (0)
12
az bulutlu