IŞIK HIZININ SEKİZ KATI

Bir çay bardağı sıcak suya iki tatlı kaşığı kekik suyu ilave ediyorsun.

Yatmadan evvel içiyorsun.

Covid’e karşı boğazı güçlü tutuyor ve sayısız faydaları var ayrıca.

Faydasız ilimden sonsuz ilmin sahibinden başka kime sığınılır ki.

Aha başta atomu ayrıştıran Japonya felaketinden sonra intihar edip gitti.

Varsayalım ki Covit Çin’de üretildi ve bir çok ülkenin ciddi güçleri de bu işin içinde.

Amaç dünya nüfusunu 500 milyona indirmekti.

Yine varsayalım ki son anda bir şey oldu hesap tutmadı ve virüsü üreten iki kişinin daha önemlisi virüsten öldü.

Dünya büyük bir tehlikeyi savuşturdu.

Hesabın tutmaması için çalışan bir güç var mı yeryüzünde.

Bilmiyoruz ya da henüz ortalıkta yoklar.

Bu şerden hiç mi hayır çıkmadı.

İnsan sorgulamaya başladı.

Azla yetinme üzerine ciddi çalışmalar yapılacağına inanıyorum.

Ülkemize bir faydası oldu mu? derseniz..

Biliyorsunuz, Akdenizdeki başta Fransız donanmalarında inanılmaz covid saldırısı oldu.

Geri çekildiler. Başarılı dış politikamıza covidin katkısı pozitif bir alan olmadığı için sadece kendim inanarak buraya geçiyorum izninizle.

İnsan imkanlarını kaybetmek istemez.

Sağlığı söz konusu olunca imkanları da gözü görmez.

İnsan ciddi bir saldırı altındadır, insan kalma ısrarı saldırıyı püskürtecek tek yoldur.

Ermeniler ülkemizi yakmak istiyorlar. Hatay'ı yaktılar.

Bunlara haddini bildiren coğrafyanın çocuklarını taşeron kullanmak istiyorlar.

Ateşin çoçukları bir başka adla şeytanın piçleridir.

Şeytan ateştendir biz toprak ve su kardeşliğinden.

Aramızdaki buzları eritmeliyiz. Buz erimedikçe ateşi söndürecek bir ihtimal yoktur.

Yasa nasıl tebessüm eder, nasıl bağrına basabilir vatandaşı..

Yasanın merhameti uygulayıcılardır.

Kazandığımız yüklerden kurtulalım.

Salih Peygamberin kavmi Semud idi.

Azgınlaştıkça sürekli mucize istiyorlardı.

Kaya'dan deve çıkmıştı ve artık kural şudur.

Mucize isteyenler kendi hallerine bırakılırlar.

Sizinle bir sırrımı paylaşmak isterim.

O kadar çok istedim ki rüyamda o deveyi göreyim diye.

Nasip olmadı. Belki de çok defa onu görür gibi düşünüp durduğumdan.

Biliyorsunuz azgınlar deveyi kestiler.. Ve üç gün içinde helak oldular.

İnsan kendinin şahididir.

Birini sevmek demokrasinin işleyişi diye yutturulur.

Puşkin 38 yaşında bir düelloda öldü.

Göze aldığı şeye sebep nedeniyle hala yaşıyor.

Ve Müslüm Gürses, serkeşliğindeki güzellikle kabrinde rahat bir mahşer beklentisinde.

İnsan yaralanır iyileşir belinden kırılınca ne yapsın.

O zaman yazı da burda sona ersin.

Müslümden bir şarkıyla.

“Benim şarkımdan ancak sevenler anlar.

Yaşarken her gün ölenler anlar.”

Yüksek sesle dinleyiniz dostlar.