BEKLEMEYİN KİMSE GELMEYECEK

Amazon diye bir şirketin sahibi küresel ısınma ile mücadele için 10 milyar dolar bağışta bulunmuş.

Bununla ne yapılacak?

Güneşe buzulları eritmemesi buzullara da güneşe karşı diretmesi için rüşvet mi verilecek.

Gülüyorsunuz değil mi?

Hz.İdris, biliyorsunuz yeryüzündeki üçüncü peygamberdir. İlk kalemi kullanan, matematikle ilgilenen, ok mızrak kılıç gibi silahları yapan kişidir ayn zamanda.

Ama esas, ilk terzi olduğuna dair rivayet meşhurdur.Beyaz yün iplikten iki örnek elbiseyi üretir ve kavmine de örnek olur,karısı Hademe ile giyerek.Tarihin ilk defilesidir diyebiliriz.

Henüz, elbiseyi üretmeden evvel ve küresel ısınma problemi olmadan da güneş yine yakıcıydı dostlar.

Kul İdris(henüz peygamber değil)çok yakın arkadaşı ile güneşten yanınca geniş ağaç yapraklarından ilk şapkayı da icad eden mucitti. Fakat iki şapka yaptıktan sonra arkadaşına bunu diğer insanlara göstermeyelim dedi. Çünkü herkes yapraklardan şapka yapacak olsa bu sefer yeşillik adına birşey kalmazdı.

Görüyorsunuz ki aslında İdris aynı zamanda ilk çevreciydi. Bu da benim yakıştırmam ve katkım olsun Peygamberler tarihine. Buna hakkımda var. Çünkü daha önceleri de ilgilenmiştim İdrisle. Ama şimdi bir aydır İdris a.s. ile yatıp kalkıyorum. Çok faydasını da gördüm ...Devam edeceğim de rahat bırakmıyorlar gündemle ilgili sorular soruyorlar hadi burdan cevaplayalım döneriz.

Gündemde olan Fetö’nün siyasi ayağı, darbe söylentileri, gezi meseleleri yine boşa geçmiş bir zamana işaret etmesin diye. İşin ucundan kıvırmaya çalışanlar halkın unutma yeteneğine güvenip susanlar ayıp ediyorlar. Siyası ayak mıdır? Ortanca ayakları mıdır bilmem ama şunu derim, Ortada en azından bir basiretsizlik, gaflet ve ahmaklık vardır. Fetö ile fotoğrafı olan,övgüler düzen hangi siyasiler varsa onlar yazılı bir dilekçelerine imzalarını atarak milletten özür dilesinler ve çekilsinler. Burhan Kuzu, Bekir Bozdağ, Savcı Sayan, Yasin Aktay, Hüseyin Çelik ve ismini sayamadığım daha niceleri. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı bir özeleştiri yapmıştır. Herkes örnek almalıdır. Zaten Cumhurbaşkanı dışındaki muhafazakar siyasetçilerin büyük ekseriyeti FETÖ meşrepli bir anlayışa sahiptir. Cumhurbaşkanı ile uyum sağlayamayan arkadaşlarına bakın söylediğimi anlarsınız. Cumhurbaşkanı Fetö ile barışık olmayan tek siyasinin Erbakan Hoca olduğunu söyledi. Sonrasında bu değerlendirmeye Bahçeli'nin de eklenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Belki birey olarak Bahçeli'ye haksızlık yapıldı ama, kurumsal olarak Fetö’nün MHP'den uzak durduğunu söyleyemeyiz. Ama Refah Partisine ve Milli Görüşe Fetö sirayet edemedi, hem bireysel hem kurumsal olarak. İnsanın aklına Refah'tan ayrışmada Fetö'nün yapıp ettiklerinin neler olduğu sorusu geliyor. Veya 28 Şubatta Erbakan’ın tasfiyesindeki rölü neydi acaba?

Darbe söylentisi Ordumuzu rahatsız etmiştir. Çıkış yolu olmadığını hep acı tecrübelerle yaşadık. Herkes kaybetti ülkemizde.

Önerim askerin sivil siyasetle ilgilenmesidir. Milletvekili, belediye başkan,ı siyasi parti yöneticisi v.b.Çok başarılı olacaklarını düşünüyorum.

Gezi olayları, belkide sürekli isyan iktidar savaşı ile de geçmiş tarihimizide ağız tadıyla bir sivil itaatsizlik örneğimiz oluşacakken, vandallığı barındıran ufuksuz ve ülkenin zararına bir sonuçla malul oldu. Bir direniş kültürü ve estetiği bir isyan karakteri kirlenip kapatıldı. Kendimize ait bir şey olmaktan çıktı.

İki tür insan vardır. Abdullah ve Abduşşeytan. Karakter oturmamış ise, insan bir sarkaç gibi bu ikisi arasında gidip gelir. Kararsızlık diyoruz buna karar yazmış yararlı olmuş birşey değişmez. Bu konuda haddimi aşmak istemiyorum ama hadis var. Öyle bir zaman gelecek ki;”insan sabah başka akşam başka olacak”anlamında.

Yargımız’a sesleniyorum İdris'ten özür dileyerek. Şimdi dava ne olursa olsun ilkelerimize sahip çıkacağız. Savcı iddianamesini adam gibi hazırlayacak, mahkeme hakikati ortaya çıkaracak. İlkeler işleyecek yoksa düzeni sağlayamayız. HSK her istenmeyen kararda mahkemelerin başında demoklesin kılıcı gibi durmayacak. Hakimler ne yapacaklarını şaşırırsa Yargı nasıl işleyecek. Savcı ömür boyu hapis istiyor mahkeme beraat diyor. Burdaki çelişki ne olacak? Hemen soruşturma açmakla mı düzelteceğiz işleri. Savcı'ya da sormak lazım değil mi? Bağımsızlık tarafsızlık anladık, peki yargının bir bütünlüğü yok mu? Birbirlerinden haberdar değil mi? Daha yeni , Adalet Bakanı, yargı görevlilerinin sorumlu davranmaları gerektiğini söyledi.

İdris selam üzerine olsun sizinde ey okuyucu dostlar. Elbiseleri tanıtmak için Veddar meydanına geldi yaptığı silahları da anlatacaktı. Bu yeni gelişmelere buluşlara iki topluluk itiraz ediyordu. Biri sıkı şeriat yanlıları. Adem ve Şit şeriatında elbise giyeceğimize dair bir ayet/kural/vahy var mı? Silahlarda neyin nesi. İnsan mı öldüreceğiz? Diğer yandan itiraz edenler de şeriata karşı çıkanlardı itiraz edenler. Ne güzel çırılçıplak geziyorduk bedenimizi örtmekle özgürlüğümüzden olacağız. Biz ne için savaşacağız ki bu silahları yaptınız?

İşte akıl, vahiy, doğa, insan uyumu, tarihin başından itibaren inandığını veya inanmadığını söylesin hep iskalana gelen bir cahalettir.

Yazıyı çok güzel devam ettirebilirdim hissi ağır basamasına rağmen misafirlerimin Ankara’ya vardıklarının haberi üzerine burada bırakalım devam ederiz.

Elbise ve aklımızı temiz tutalım.