banner4
14.10.2019, 13:09

AMERİKA KİMLERİ TAZI YAPIYOR?

Yeni bir insan türünden söz ediliyor: Tazı insan!

Amerikalılar var işin içinde. California Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, “insanın içindeki tazıyı” harekete geçirmenin yolunu bulup çıkarmışlar!

Bu iş gayet basit: Küçük bir arazide belli bir istikamet üzere yere çikolata kokusu bırakacaksınız. Sonra dört ayağınız üzerine çöküp burnunuzla bu kokunun izini süreceksiniz. Buradaki ayaklarınızdan ikisi tabii ki yeni kimliğinizle bağlantılı. Nasıl yani diye irkilenlere cepheden bir soru: Koku takip süreniz arttıkça elleriniz ayağa dönüşmeyecek mi?

Tabii, söz konusu durum, Amerikalıların deneylerine kurban olanlar için geçerlidir: Okurlarım ise münezzehtir!

Şimdi biraz daha sıkı durun: “Tazı insan” formatından oldukça verimli randıman alınmış. Kendilerine usulü dahilinde idman yaptırılan tâbî tutulan 32 kişilik güruhtan, koku takibi sınavını kazananların, diğer bir ifadeyle içlerindeki tazıyı öne çıkaranların sayısı 21! Büyük oran!

Belki bu başarıya çeşitli kılıflar uyduracaksınız, mesela, araziye bırakılan nesne çikolata kokusu olmasa bu başarı elde edilemezdi diyeceksiniz! Yenilgiyi içine sindirmeyen pehlivanın mazereti derim buna ben. Ne yani, tazı insan adayının önüne ketçap yahut mayonez kokusu konulsaydı farklı bir durum mu çıkacaktı ortaya? Evet, fakat oran artardı, belki başarı yüzde yüz olur, denekler ölçeğindeki bütün insanları (“32 kısım tekmili birden”) tazı olarak karşımızda görürdük!

Zaten işin gidişatı da o yöne doğruymuş. Tazılaşma eğilimine girenlerin bir kısmıyla oluşturulan ve üç beş saatlik ayrı bir kursla “eğitimli” hale getirilenlerin gözlenmesi, ilgili araştırmacıları daha ümitvar kılmış: Bunların, ilk tecrübelerinin iki katı oranda bir zafere imza attıklarını tespit etmişler!

Olan biten bununla kalsa, yazıyı kesip atacağım. Fakat daha vahim bir durum var. Bana katılır, siz de vahim bulur musunuz bilmem: Tazı insanlaşma şeklinde tezahür eden “bilimsel” dönüştürmeyi Türkiye’deki okuyucularına aktaran Bilim ve Teknik dergisinden iktibas edeyim de kararınızı öyle verin: “(Denekler) kısa süre içinde burunlarını tıpkı köpekler gibi zig-zaglı ve ileri-geri hareket ettirme tekniğini geliştirdiler.”

Tazıların tasvir edilen bu burun hareketleri, “kokuyu izleyebilmenin en etkili ve verimli yöntemi” imiş. Tazı burnuna has bazı özellikleri insan burnuna kazandıran Amerikalılar, şimdilerde işi bir adım daha ileri götürmeye niyetlenmişler: İz sürmek konusunda insanları köpeklerle yarışır hale getirmek.

***

Benim açımdan bu yazının yolları çatallaştı. İki sonuca götürebilirim satırlarımı. İlki şu: Makinelere elini kaptıran, böylece ‘insan’lığını yitiren batılı çağdaşlarımız, farklı bir hamleyle ve fakat yine asli kimliğini yok ederek köpek kisvesiyle hayvanlaşma eğilimine giriyor. Bunu tepeleyip geçelim…

İkinci sonuca yol alabilmek için, sözü evirip çevireceğiz, edebiyatın çağrışımlarından faydalanacağız: Amerikalılar “insanları köpeklerle yarışır” kılma hedefi için acaba hangi ortamları kullanıyor? Küçük bir araziyi değil kuşkusuz. Tahmin ediyor, işgal ettiği yerler diyorsunuz. Peki koku niyetine araziye döktüğü cisim ne olsa gerek? Elbet kan! Burun yerine silahları yerleştirmek mümkün mü? Ve son bir soru, kimleri tazı yapıyor? Bu önemli soruda kalalım…

Yorumlar (0)
12
az bulutlu