banner4
03.03.2021, 10:32

Allah’ın Tek’lik Boyutunu Kavramak-05

Buhari’de geçen konuyla ilgili hadislerde dört konunun bulunduğu görülmektedir.

1. Hadislere bakıldığında Resulullah, “la ilahe illallah/İlah yoktur, yalnızca Allah vardır” tümcesini sözel olarak söyleyip inananın cennete gireceğine değil, cehennemden çıkacağı olgusuna vurgu yapıldığı görülüyor. Dolayısıyla burada, bu tümceyi bir kere sözel olarak söyleyenin kayıtsız koşulsuz cennete gireceğini değil, sözlerine kendi içselliğini tanık yapanın cehennemden çıkacağı anlatılmaktadır. Bu bakımdan hadis, cennete girişi değil cehennemden çıkışı öne çıkarmaktadır.

2. Hadislerde örnek seçilen nesnelerin türü gerçekten dikkat çekici olduğu yadsınamaz. Hardal, arpa, buğday ve tohum olarak belirlenen bu nesneler bitki sınıfındandır. Örnek verilen nesnelerin birer tohum niteliği taşımaları önemlidir. Bunlar, “Allah’ın Tek’lik Boyutu” bilincinin, inancın çekirdeğini ve özünü oluşturması bakımından önemli ayrıntılar olduğu gözardı edilemez.

3. Hadislerde öne çıkan başka bir özellik ise, tohumların maddesel yapılarıdır. Bunların adet yönüyle tek ve fiziksel açıdan elin tutmakta, gözün kavramakta zorlandığı, oldukça küçük bir kütleye sahip olmaları, yalnızca olguların başlangıçtaki durumları için söz konusu olacağını biliyoruz. Sonuçta varacakları nokta, baştaki durumlarıyla kıyas bile kabul etmeyecek ölçüde olduğunu görüyoruz. Çünkü, “la ilahe illallah/İlah yoktur, yalnızca Allah vardır/Allah’ın Tek’lik Boyutu” tümcesi her ne kadar kısa bir tümce gibi görünse de, ölüm ötesindeki sonsuz yaşamsal boyutta, aynen bir tohumun ileride dal budak salan, yaprak, çiçek, meyve veren, kökleşen ve başka tohumlara kaynaklık eden bir ağaca benzemektedir.

4. Hadislerde seçilen nesnelerin küçük boyutlarının yanında, taşıdıkları özgül ağırlıklara da vurgu yapılması, başka bir önemli ayrıntıdır. Bir şeyin sayısal yönü, matematiksel bir olgu olup, o şeyin niceliğini belirtirken, benzetim açısından bir şeyin ağırlığı matematiksel bir olgu olup, o şeyin niteliğini gösterir. Hadislerde geçen ağırlık ve ölçü sözcükleri, “Allah’ın Tek’lik Boyutu” gerçeğinin söze yansıyan sayısal oranıyla değil, hem gönülde hem de duygusal olarak yaptığı etki ve ağırlıkla ölçülebileceğini anımsatması bakımından anlamlıdır. Genel bir bakışla, “la ilahe illallah/İlah yoktur, yalnızca Allah vardır/Allah’ın Tek’lik Boyutu” sözlerini söyleyen herkesin kayıtsız koşulsuz cennete gireceğini anlatıyor gibi görünen yukarıdaki söylentinin, aslında benzer hadislere bakıldığında hiç de öyle olmadığı görülür.

Ayrıca Kelime-i Tevhidi (La ilahe illa Allah) kendisini oluşturan harfler ve sözcükler ile gerek tümce yapısı ve gerekse dil bilgisi kuralları açısından taşıdığı anlamsal derinlik, onu dilsel bir araç olmanın ötesine taşımaktadır. Örneğin, harfleri açısından Kelime-i Tevhidin (La ilahe illa Allah) uzatma harfleriyle birlikte harf sayısı on beş, uzatma harfleri dışında bu sayının on bir olduğu görülür. Her iki durumda ortaya çıkan sayı tektir. Kelime-i Tevhid (La ilahe illa Allah) tümcesi içerisindeki dört sözcükten oluştuğu, on beş harfin kök bakımından dayandığı harflere bakıldığında ise görülmektedir ki, bu dört harf “Allah” sözcüğünü oluşturan harflerdir. Kelime-i Tevhidin (La ilahe illa Allah) harf düzeninin neden “Allah” sözcüğünden oluştuğu konusunda birçok yorumlar yapılabilir. Örneğin, “Allah” adı sözcük yönüyle diğer adlarda bulunmayan bazı özelliklere sahip olduğu görülür. “Allah” sözcüğündeki “elif”, geriye kalandan ilk “lam” kaldırılsa geriye kalan sözcüğün anlamı “Allah’a özgüdür” demektir. “Lehu” sözcüğünden “lam” kaldırılsa geriye “hüve” kalır ve “hüve” ise “O” demektir ve bu sözcük aynı zamanda Allah’ı göstermektedir. Bu sözcüğün ikilenen ve çoğul kalıplarında “vav” harfinin düşmüş olması, “hüve” sözcüğündeki “vav”ın çoğaltan olduğunu gösterir. Allah’ın bu ad dışındaki hiçbir adında böyle bir özellik görülmez.

Bir diğer konu, kuşkusuz Allah’ın kendi varlığına özgü adları içinde en birleştirici ve kapsayıcı adı, “Allah” adıdır. Bundan dolayı Kelime-i Tevhidin (La ilahe illa Allah), tümce yapıları içinde örneklik niteliği açısından en mükemmeli “La ilahe illa Allah” tümcesidir. Bu tümce biçiminin önemini, özellikle inançsız birinin İslam dinine ilk giriş aşamasında görmek olasıdır. İnançsız bir kişi, inançsal bir boyuta geçerken “la ilahe illallah” demeyip de “la ilahe illarrahim” tümcesi gibi Allah’ın kendine özgü adlarından başka bir adı “Allah” sözünün okunuşunun yerine koyarak söylemiş olsa, diğer niteliklere sahip şeylerin varlığı akla gelebileceğinden, kanımca o kişinin inancı gerçek anlamda bir inanç oluşturmaz. Çünkü Kelime-i Tevhitteki (La ilahe illa Allah) Allah adı, en büyük ve kapsayıcı niteliklere sahip bir ad, adlar, özellikler ve anlamlarının tümünü kapsayan, Allah’ın kendine özgü varlığını gösteren, kendi varlığıyla özdeşlik sunan bir adlandırma olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kelime-i Tevhid (La ilahe illa Allah) açısından bakıldığında sözü edilen Allah adı, adlandırılmışın aynını belirtir. Bu yüzden inançsal boyuta geçişin ilk aşaması, ancak “la ilahe illallah” sözüyle olası olmaktadır. Bu konu aslında söz ile varlık ilişkisine bağlı tartışma konularından biri olan din bilimindeki ad/adlandırılmış sözcükleri arasındaki tartışmanın konusudur. Ad, adlandırılmışla aynı mıdır, başka mıdır? İslam dini içinde inançsal bir akım ve görüşlerinden birisi olan Eşarilerin çoğunluğu, “ad, adlandırılmışın aynıdır” görüşüne inanmıştır. Bu görüşlerin sahipleri, Yusuf Suresinin 12/40, “Siz Allah’ı bırakıp; yalnızca sizin ve atalarınızın taktığı birtakım adlara tapıyorsunuz...” şeklindeki ayetini örnek gösterirler ve kulluk, ad/adlara özgü olmayıp özedir nedenselliğini öne sürerler. “Ad, adlandırılmıştan başkadır” diyenler ise Kur’an’daki Araf Suresi 7/180 ayetindeki şu bildirimi örnek verirler; “En güzel adlar Allah’ındır”. Asıl soruna gelince kastedilen şey sözün doğrudan kendisi ise, burada ad kesin biçimde adlandırılmışın başkası olurken; asıl kastedilen adın sahibi/kullananı ise burada kuşkusuz ad, adlandırılmışın aynı olmaktadır. Bu bakımdan düzenleme içinde kullanılan sözcüklerin tüm harflerinin, Allah sözcüğündeki harflerden oluşmasının önemi yadsınamaz bir olgudur.

Gerçekten, simyacı, kimyager, hekim ve filozof olan İslam bilgini Fahreddin Razi’nin Allah sözcüğündeki harflere, İslam’a ilişkin hemen her alanında altmıştan çok yapıtı bulunan bilgin Zerkeşi’nin de bir bütün olarak, Kelime-i Tevhidin (la ilahe illallah) harflerine ilişkin getirdiği yorumlar, aslında bu tümcenin salt bir dil uygulaması olmadığını kanıtlar niteliktedir. Razi’ye göre, Allah adında şöyle bir özellik bulunmaktadır. Allah sözcüğü dört harften (hemze, (iki lam ve he) oluşur; “Hemze” boğazın en alt tarafından, “lam” dilin kenarından, “he” ise hemze gibi boğazın alt tarafından çıkar. Burada sözcüğün ses çıkışlarında gizlenen ince bir anlam olduğunu söyler. “Hemze”nin çıkış noktası olan boğazın en alt kısmı, harflerin söylenişlerinin başlangıç noktasıdır, sonrasında “lam” harfiyle dilin kenarına kadar yükselen ses, “he” harfiyle nefesin de yeri olan boğazın altına kadar inerek son bulur, der ve kulun kulluğu seyri de böyledir diyerek, öncelikle bilgisizlikten kurtulur, aşama aşama kulluk boyutlarına yükselir, böylece “Tek’lik Boyutunun” derinliklerinde yok oluşa kadar gizemler açılmaya başlar. Son aşamada ise, “her şeyin sonunda başlangıca dönüştür” anlamı gereğince tanımadaki çaresizlik ve gereksinimlik kavrayışına varışla başladığı noktaya döner.

Zerkeşi’nin dile getirdiği yorum, Razi’nin yorumuna benzer nitelikte olup, o da bu harflerin bazı gerçeklere dolaylı bir anlatımla geçtiğini gösterir. “La ilahe illallah” tümcesindeki harflerin yapısı incelendiğinde, bu harflerin ağız boşluğundan çıkan harfler olduğu ve içlerinde dudağa ilişkin harfler ve noktalı harflerden hiçbir harfin olmadığı görülür. Zerkeşi, Kelime-i Tevhid (La ilahe illallah) içerisinde hiçbir dudak harfinin bulunmayışını, bunun iki dudakla, dilden daha çok insanın içselliğiyle dile getirilmesine yönelik bir gösterge olduğunu söyler. Ancak noktalı harflerin bulunmayışını ise, Allah’ın dışındaki tüm ilahlardan soyutlanmaya dönük bir bilgi olarak algıladığını ileri sürer.

...

 

Yorumlar (0)
12
az bulutlu