banner4
04.06.2020, 10:59

   “ABD; emperyalist ve ırkçıdır!”

Tarihin ilk devresinden günümüze kadarinsanlığın kurduğu medeniyetler; insanoğlu geçici olan dünya hayatında“daha mutlu ve daha huzurlu”nasıl yaşar düşüncesi üzerine kurulmuş ve bu yolda atılan her adım bu gayeye hizmet etmiştir.

Dünyanın her hangi bir coğrafyasında ki her hangi bir insana bu dünyadan beklentilerini sorun alacağınız cevap üç aşağı beş yukarı şudur;”güven ve huzur içinde bir hayat yaşamak istiyorum!”

Bu en masum insanı talebe karşılık yeryüzünü cehenneme çevirmek için insanlığın ilk gününden günümüze kadar geçen sürede kötülüğe meyilli insanların her dönem var olması ne yaman bir çelişkidir!

Meselelere şuurlu bir pencereden bakanlarımızın görebileceği gibi; “yeni dünya düzeninin” akıl sahipleri(!) son on otuz yıldır dünyanın başına yeni çoraplar örmekle meşgullerdi!

İslam Coğrafyasının yıldızı cennet ülkemizinde Orta Doğu bataklığına çekilerek,1. Dünya savaşı ve onu takip eden “Milli Kurtuluş Savaşımızda” yapamadıklarını yapmanında ham hayâlıiçindeydiler bu yenidünya düzencileri!

1.Körfez Savaşı ile başlayan bu süreç; 2. Körfez Savaşı hareketi ve nihayet “Arap Baharı” dedikleri ne idüğü belirsiz bir süreçle zirve yaptırılarak “İslam Coğrafyasında” oluk oluk kan akmasına sebep oldular!

Ne hazin bir durumdur ki, asırlardır; insanın düşünme ve sorgulama dünyasını esir alan, iradesini hiçe sayan, “benim dediğim ve yaptığım her şey doğrudur!” buna inanacak ve bu minval üzere hareket edeceksiniz istismarına “gönül dünyasını” ardına kadar açan insanın dramatik serüvenini yaşıyorİslam Coğrafyası!

Benim hayret ettiğim bir noktada şu.Emperyalizmin yeni bir oyunu olan “yenidünya düzeni”aldatmacası, “Müslüman Coğrafyanın” daha uyanık ve daha şuurlu olmasını gerektireceği yerdemaalesef bu coğrafyanın insanını hala kendine getirememiş olmamasıdır!

Kurdukları sahte otorite ve hesapsız kitapsız zenginlikleriyle İslam Coğrafyasının başına bela olan diktatörlerden bütün dünya iğreniyordu düne kadar. 

Dünyaya hâkim güçler bu coğrafyanın diktatörleriyle işbirliği yaparak, bu bölgede ki ülkelere çekidüzen vermekten geri durmadılar ve maalesef “kan ve gözyaşının” sonunu da bir türlü gelmez oldu.

Ve bütün bunları yaparken de utanmadan “demokrasi ve insan hakları” gibi kavramların ardına sığınarak dünyanın gözünü boyayabildiler rahatlıkla!

“Zaman en güzel ilaçtır” düşüncesi özellikle bizim kültür coğrafyamızda yaşayan insanların zihinlerininen derinlerine kadar işlemiştir!

Gerçekten de sadeceson otuz yılda etrafımızda olup bitenleri tefekkür edincebu düşüncenin doğruluğunu fark edebiliyoruz.

Zaman her şeyin ilacıdır ön kabulü aynı zamanda değişimi içinde barındırması nedeniyle de; insanın zihin dünyasını zenginleştirerek gelişmesine ve geleceğe dair ümitli olmasını sağlaması açısından daçok değerlidir.

Yıllardır bizim coğrafyamızda ki birçok ülkenin üzerine “özgür ülkelerin!” iradesiyleatılan bombalarla ölüm yağarken; olup bitenleri şuurlu bir şekilde görüp analiz edebilen hangimiz ıstırap duymuyorduk ki!

Ve bir gün geliyor yıllarca bizim “acı ve ıstırap” duyarak izlediğimiz sahnelerin neredeyse bire bir kopyası olan olaylar, sözde özgürlüklerin olduğu gelişmiş “Batı ülkelerinde” hem de her hangi bir “dış müdahale!” olmadan hayat bulmaya başladı son yıllarda.

Şu kısa zaman diliminde hayat bize neleri şahit tuttu farkında mıyız acaba?

Hayat devam ederken, biz fark etsek te etmesek te zaman gerçekten çok adil davranıyor!

Demokrasi ve özgürlüğü kendi dışında ki coğrafyalarda bir sömürü aracı olarak kullananların en başında gelen ülkelerden olan Amerika Birleşik Devletlerinin Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde 46 yaşındaki siyahi Amerikalı George Floyd'un polis memuru DerekChauvin tarafından öldürülmesi sonucu başlayan protestolar, ülke genelinde şiddetini arttırarak devam ediyor.

Bu ve buna benzer haberleri medyadan izledikçe zamanın ne kadar adil ve ne kadar derde derman olan bir ilaç olduğunu düşündüm!

Minnesota’da başlayan protestolar tüm ülkeye yayılınca, birçok eyalette polis gücünün yetersiz kalması sonucu askerde sokağa inmek zorunda kaldı. Önlemler kapsamında “özgürlükler ülkesi!” ABD’de onlarca eyalette sokağa çıkma yasağı kararı alındı haberlerini izlerken;“Arap Baharı” sürecinde Afrika ve Ortadoğu’daki coğrafyada yaşanılan hadiseler gözümün önünden bir film şeridi gibi geçip gitti!

ABD’de yaşanan bu protesto eylemleri benim tahminime göre birkaç gün içinde kontrol altına alınacaktır.Birçok siyaset analizcisinin aksine bu olaylar Başkan Trump’a yarardüşüncesine asla katılmıyorum!

Onlarca eyalette devam eden geniş çaplı proteste olaylarının kısa ve uzun vadede yararı şu olur;

Ataları birkaç asır önce Afrika’dan köle olarak ABD’ye getirilen “siyah derili”insanlar ve dünyanın değişik bölgelerinden bu ülkeye gelen göçmenler; “özgürlükler ve fırsatlar ülkesi!”diye düşünülen Amerika’da“insan yerine konulma”ve “ırkçılık hezeyanına maruz kalmama”noktasında az da olsa mesafe alınmasının önünü açar diye düşünmekteyim.

Son olarak; Doğu ve Batı Medeniyetini çok iyi bilen Cemil Meriç’in şu tespitine yer vermek istiyorum.“Irkçılık Fransa’da doğdu, Almanya’da gelişti, Amerika’da uygulanmaktadır.”

Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun.

Yorumlar (2)
Ömer KÜÇÜKİSLAMOĞLU 4 yıl önce
Harika bir yazı olmuş...soluk almadan okudum...kalemine sağlık.
Ayşe Sabuncu 4 yıl önce
Güçlünün güçsüzü ezdiği bir dünyada yaşıyoruz maalesef.Hele bu güçlünün yanında yandaşları, menfaatleri uğruna alkış tutanları ve korktukları için susup sinenler olduğu sürece, dünyada güven ve huzur içinde yaşamak pek mümkün değil gibi geliyor bana. Bir yandan da son zamanlarda Amerika ve yandaşı ülkelerde yaşananları görünce, acaba kazdıkları kuyulara kendileri mi düşmeye başladılar diye düşünmedim de değil. Ne demişler "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste". Zevkle okuduğum ender yazılardan biriydi. Teşekkürler...
12
az bulutlu