50 KİŞİYİ GÖTÜRMEK

Bakmayın siz benim başlığı elli kişiyi götürmek olarak seçmiş olmama, kadın, en az elli kişi demekte ve üst limitin kaça ve nerelere tekabül edeceğinin tahayyülünü siz ve bizlere bırakmaktadır. Konuşma, pardon, katliam tehdidi bir kez ve daha dikkatle dinlenecek olursa şayet, madden ve manen son derece beslenmiş ve doygun bir aile olduklarının özellikle altını çizmekte ve bu noktaya özellikle dikkat çekmektedir.

Bu vurgunun ana amacı ve verilmek istenilen mesajı, elinin çok üstüne ve çok ötelerine gidebilecek bir donanıma sahip olduklarını ifade etme amacı gütmektedir. Bütün bu vahşeti ifade ederken ki ruh haline, içerisinde bulunduğu psikolojik tavra ve göz dönmüşlüğüne dikkat edilecek olursa, elli ile sınırlı kalmasının imkânsızlığı açıkça görülecektir.

İktidar ve hukukun bu kişi ve kişilere karşın nasıl bir tavır takınacağı bilindik bir yaklaşım olacağından hareketle, çok fazla beklenti içerisinde olmak safdilik olacaktır. Bu durumda tek gücümüz ve en büyük gücümüz toplumsal yaptırım, baskı ve kınama gücümüzdür.

Bu kişi ve böylesi hastalıklı tiplerin tamamı toplum tarafından tecrit edilip insani yaşantı, muamele ve paylaşımdan yana mahrum bırakılmadıkları sürece salya sümük saldırmaktan, tehdit etme bir kenara kan dökmekten bir an dahi geri kalmayacakları tartışma götürür bir konu değildir.

Bu hastalıklı zihni yapı, bilerek ya da bilmeyerek kimilerince çeşitli şekilde takviye ediliyor olması, bir zaman sonra kendi ayaklarına dolaşacağı gerçekliğini de ört bas edici değildir. Bu gerçeklikten hareketle herkesin kimlere, neden ve hangi amaçla destek verdiğini, teşvik ettiğini bir kez daha gözden geçirmesinin hayati bir önem arz ettiğini vurgulamakta hayır görüyorum.

Böylesi sivri, patavatsız, izansız, akıl ve hakkaniyetten yoksun her feveran tavrın sahibinin bir Suçluluk psikolojisi içerisinde olduğu ve bu psikolojiden hareketle ivedilikle müdahale edilmesi gereken güruh olduğu, toplumun her kesiminin içselleştirmesi gereken hayati bir mevzudur.

Bu denli izansız, akılsız, sağduyu, hakkaniyet ve hukuki ilkelerden azami derece de ayrık zihniyet, aynı zaman da 15 Temmuzun gizli failleridirler. Bu çarpık, sakat ve sapkın zihniyet, nerede, nasıl, kimler eliyle ve hangi şartlarda imal ediliyorlar derhal tespit edilmeli ve yine ivedilikle inlerine girilmelidir.

Böylesi sapkın zihniyetin sizin tarafınız da ve sizin lehinize zırvalamalarını bir kazanç görmek ve bu zırvalıktan bir hasılat kazanma inancı içerisinde olmak, en az o zihniyet kadar sakıncalı, sapkın ve tehlike arz eden bir zihniyettir.

Devleti, iktidarı, bürokrasisi, yargısı ve milleti ile topyekün bir hukuk, adalet ve hakkaniyet seferberliği başlatmalı ve işte bu bağırsak parazitlerini de bu ahlaki yapının dışında tutmalıyız. Meseleyi sadece o kişinin sakat zihniyeti ile sınırlı tutmak ve sadece o kişi üzerine zum yapmak, meseleyi anlayamamış olmakla birlikte mevzunun arkaik yapısını ve en tehlikeli alanını pas geçmek anlamına gelmektedir.

Sizin mahalle bizim mahalle, sizin sapkın bizim sapkın, sizin meşrep bizim meşrep, sizin parti bizim parti zihniyetinde ki radikalizm, böylesi sapkın kişi ve zihniyetinde yetiştiği, sıkıntısız ve hatta sağlıkla (!) büyüdüğü müsait zemini oluşturmaktadır.

Oysa hakkın, hakkaniyetin, hukuk, adalet ve ilkenin hâkim olmadığı bir yaşam tarzının hiçbir kesime huzur vermeyeceği bunca yıllık tecrübe ettiğimiz sayısız can sıkan ve can yakan nüvelerle doludur. Gücü elinde bulunduranın kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düşünmeyen ve yaşam tarzını da kendince tasarlayan herkesi hedef tahtasına koyup bu minvalde hareket etmesinin her kesim olarak tadilatı son derece zor zamanların tanıkları olduk.

Gücün el değiştirmesi sonrası kısır döngünün bir kez daha tanığı olmanın verdiği ruhi ve mide bulantısı, bu milletin kaderi olmadığı; huzurlu, mutlu ve paylaşımcı bir hayatın imkan dışı olmadığını kanıksayacak bir olgunluğa gelmiş olmamız gerekmektedir.

Ez cümle

Herkesin kendi ayarasını değil, herkesin karşısındakinin yarasını temizleyip merhem tutacağı bu son viraj, evlatlarımız için nasıl bir vatan ve yaşam tarzı bırakacağımız ve tercih edeceğimiz virajın da son çıkış noktasıdır.

Artık biraz insaf, biraz akıl, vicdan, merhamet ve sağduyu…