banner4
13.03.2021, 18:22

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 

Önümüzdeki günlerde 18 Mart Çanakkale Zaferimizin yıldönümünü kutlayacağız. 

1.Dünya Savaşının cephelerinden birisi olan Çanakkale Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan savaşlardan birisidir.

Osmanlı İmparatorluğunun başkenti olan İstanbul’u alarak Çanakkale ve İstanbul boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli erzak tedarik ve askeri ikmal yolunu açmak, Almanya’nın önemli bir müttefikini devre dışı bırakmak, Osmanlı imparatorluğunu tarihten silmek gibi birçok amaçla Çanakkale önlerine gelen çok uluslu düşman kuvvetleri, milli şairimiz rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un şiirindeki “En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya, Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya..” dizeleriyle anlatımında  yer verdiği gibi, tüm güçleriyle denizden ve karadan yüklenseler de imanlı Türk Askeri karşısında beklemedikleri bir hezimetle geri çekildiler.

Deniz harekatı sonucunda, ellerinde bulunan ve kibirlerinin kaynağı olan dönemin en modern savaş gemileri olan Ocean, Bovet, Irresistable gibi zırhlılar, Nusret Mayın Gemisinin döşediği mayınlar ve Seyid Onbaşının attığı topla batırılmış; bunun yanısıra Agemennon, Quin Elizabeth, ınflexible, Goulois, Souffren gibi modern savaş gemileri de ağır yaralar alarak devre dışı bırakılmıştır.

Deniz savaşından sonuç alamayacaklarını anlayınca, kara savaşına geçen İngiliz ve fransızların başını çektiği çok uluslu düşmanlar, aynı hezimete uğrayarak çekip gitmişlerdir.

Peki dönemin en modern deniz ve kara savaş imkanlarına sahip olmalarına ve sadece 1-2 gün içinde İstanbul’a varacaklarını söylemelerine rağmen, onları perişan eden şanlı ordumuzu üstün kılan, düşmanları çaresiz bırakan nedir? Elbetteki iman dolu göğüslerindeki vatan, millet ve bayrak sevgisi.

Bu iman, sevgi ve bağlılığa 1-2 örnekle değinmekte fayda vardır:

Bunlardan birisi, 57. Alay’ın (57. Piyade Alayı) kahramanlıklarıdır. 49 subay ve 3638 er/erattan oluşan 57. Alay, Yarbay Mustafa Kemal’in komutasındaki 19’uncu tümene bağlıdır. Düşman, kıyıda bir ara üstünlüğü ele geçirip, içerilere doğru sızmaya başlayınca, durumu fark eden Yarbay Mustafa Kemal “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi başka birlik ve komutanlar alacaktır” diyerek verdiği isabetli karar ve emir, Çanakkale Kara Savaşlarında zafere giden yolun başlangıcı olmuştur. Burada tamamına yakını şehit olan 57. Alay’ın gösterdiği kahramanlık, ancak, şehitlik inancıyla dolu göğüslerindeki vatan, millet ve bayrak sevgisiyle izah edilebilir.

Bir diğer örnek, Binbaşı Lütfi Beyin yaptığı harekettir: Kereviz derenin başını tutan 4. Tümenin 2. Alayın 3 taburundan biri olan 1. Taburun Komutanı Binbaşı Lütfi Bey’dir. Aynı taburda görevli Yüzbaşı Dr. Hikmet Arda’nın hatıratında olayı şu şekilde anlatmaktadır: Çanakkale Savaşının cephelerinden birinde, Fransızlarla amansız savaş devam etmektedir. Fransız ordusundaki Senegalli askerler taburun etrafını sarmıştır. Askeri gücümüz bozulmuş, birliğimiz dağılmış ve geri çekilmeye başlanılmıştır. Siperler boşaltılmaktadır. Bu şekilde devam edilmesi durumunda Alçıtepe düşecektir.

Tam bu sırada Binbaşı Lütfi Bey “Yetiş Ya Muhammed, Kitabın Elden Gidiyor” diye bağırarak düşman hatlarına doğru koşmaya başlar. Bunu duyan ve gören askerlerimiz, kendilerini toparlayıp “Allah Allah” naralarıyla düşmana saldırır. Bu naraları duyan Senegal’li Müslüman askerler de şaşırmış ve askerlerimize karşı saldırı yapamamışlardır. Neticede, Alçıtepe alınmıştır.

Bir başka yaşanmış örnek de şu şekildedir: 21 Haziranda 2. Tümen Komutanı, komutasındaki Kurmay Başkanı Kemal’i ileri siperdeki birliklerin durumunu incelemeye gönderir. Ancak Kemal ağır yaralanmıştır, hekimler hemen ameliyata almak isterler. Ancak o, kendisinin tümen karargahına götürülmesinde ısrar eder, sedyeyle tümene getirilir. O sırada tümende durum değerlendirilmekte ve ağırlıklı görüş olarak ilk hatlardaki siperlerin boşaltılıp geri çekilinmesi yönündedir. Kemal komutan ise sedyede zor da olsa konuşmaya çalışır ve hiçbir siperden çekilmeden direnilmesinde ısrar eder. Neticede bu görüşe itibar edilir ve kendisi son nefesini verirken Zafer müjdesi gelir.

Dünya Savaş tarihine geçen Çanakkale Savaşları ve Kahraman Ordumuzun yokluklar içerisinde elde ettiği Zaferin en büyük nedeni iman ve vatan sevgisidir.

Şu boğaz harbi nedir? Varmı ki dünyada eşi?

En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya,

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

........

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksünki kanın kurtarıyor Tevhid’i..

Bedr’in arslanları ancak bu kadar Şanlı idi.

..........

Ecdadımıza saygı, sevgi, şükran ve minnetle Allahtan rahmet diliyorum; mekanları cennet olsun.

Ecdadımıza layık evlatlar olmak ve evlatlar yetiştirmek ümidiyle!...

Yorumlar (0)
12
az bulutlu