banner4
12.09.2020, 17:20

12 EYLÜL 1980 İHTİLALİ

Bugün 12 Eylül. 1980 ihtilalinin yıldönümü. O zaman 16-17 yaşında bir genç olarak olayların doğrudan ya da dolaylı şahidi idim. Hergün tek TV kanalı olan TRT’den, radyo ajans haberlerinden ve gazetelerden olanları öğrenmeye ve anlamaya çalışırdık.

Olaylar o aşamaya gelmeden önlemek mümkünken ve hatta sıkıyönetim ilan edildiği halde yetkilerini kullanarak asayişi sağlamaları gerekirken, adeta olayları seyrederek kendi deyimleriyle “şartların olgunlaşmasını bekleyen”, 12 Eylül 1980 Cuma sabaha karşı da yönetime elkoyarak birden bıçakla keser gibi asayişi ve sükuneti sağlayan dönemin Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren ve 4 Kuvvet Komutanı Başkanlığındaki komuta kademesi, ihtilalin hemen arkasından da, Bir sağdan bir soldan asarak yani ülkenin gençlerini öldürerek güya kendi anlayışlarına göre adaleti ve sükuneti sağladılar.

Şimdi asılarak öldürülenlerle, asarak öldürenler toprağın altında buluştular ve İlahi adalette hesaplaşıyorlardır.

Herkesimden insanlar büyük acılar çekti. 

Aradan 40 yıl geçti. Başta Kenan Evren olmak üzere, acılarda ve zulümlerde katkısı olan herkesi, halen daha toplumumuzdan herbir kesim kendilerini hayırla değil beddua ve şerle anmaktalar. Nitekim Kenan Evren’in cenaze töreninde bile kendi yakınları dışında neredeyse kimse yoktu.

Ülkemizin kaybettiği binlerce masum insanın yanısıra, yine ülkemizin kaybettiği yılları ve büyük ekonomik kayıpları da cabası oldu. 

Toplumda devlete karşı küskünler, kırgınlar yaratıldığı gibi, demokrasinin bir kuralı olarak ülkeyi yönetecek olan siyasilerde bile bir korku, ciddi özgüven kayıpları ve cesur kararlar alıp uygulayamamak gibi ülkemizin gelişip kalkınmasına yönelik bile kalıcı travmatik zararlar verildi. 

Umarım ülkemiz ve her yaşta ve her kademedeki insanımız tüm bu olanlardan gerekli dersleri çıkarmıştır. (ki milletimizin 15 Temmuz 2016 darbe girişimine karşı gösterdiği direnç ve darbe girişimini bertaraf edişi bu anlamda memnuniyet verici bir uyanışı göstermiştir).

Birbirimizi anlamamız, karşılıklı saygı duymamız, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü ve her alanda daha da gelişip ilerlemesi için elbirliğiyle kenetlenip çalışmamız, adalet ve liyakatin her zaman tek kriter olduğuna inanmamız ve buna göre davranmamız, ötekileştirerek değil o da bir insan ve benim bir parçam anlayışıyla davranmamız ve bu güzelim vatanımızı bizden sonraki nesillere teslim aldığımızdan çok daha iyi şartlarda teslim edecek şekilde çalışmamız dileğiyle!..

Selam, selam ve saygıyla!..

Yorumlar (1)
Recep KOÇER. 4 yıl önce
Sayın Müsteşarım; Bütün darbeler Ülkemizin kalkınmasını, insan kaynağını yani yetişmiş eli kalem tutan kalifiye elamanlarını silindir gibi ezdi geçti. Darbenin muktedirleri vatan, Millet, Sakarya, edebiyatı ile insanları avutup, uyuttular. İnşaAllah; Bir daha o kötü günler gelmez. Selam ve saygılar.
12
az bulutlu